AHMET COŞKUNAYDIN >> Yazıya izin verirseniz saygıdeğer meslek büyüğümüz Hasan Pulur’dan bir alıntı ile başlayayım. Hikayeye göre; Almanya?dan bir resmi heyet görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye?ye gelecektir. Almanlar Türk yetkililere gelecek 30 kişi için bir oda ayırtılması ricasında bulunurlar.

Türkler şaşırır. Her halde 30 kişi tek odada kalacak değildir. Tekrar Almanya ile temasa geçilerek yanlışlığın düzeltilmesi istenir. Almanlar ısrarlıdır. Sadece tek oda gereklidir.

Uzun yazışmalardan sonra konu anlaşılır. Gelecek 30 Alman?dan 29?u Türk akrabalarının yanında kalacak ve akrabası olmayan tek Alman da otelde konaklayacaktır.

Yıllar öncesine dayanan bu hikaye günümüzde nerede ise gerçeklik düzeyine yaklaşmış durumda.

İlk kez 1961 yılında Federal Almanya ile imzalanan İşgücü Alım Anlaşması’yla başladı buraya göç. Resmi verilere göre 1961 yılında Almanya?da yaşayan Türk nüfus sadece 68 bin civarında bulunuyordu. Hızla artan işgücü sayesinde bu sayı 1975 yılında 1 milyonu, 1998 yılında da 2 milyonu çoktan aştı.

Şu sıralar artık hızını yitirse de Aile Birleşmeleri nedeniyle bu ülkedeki Türk nüfusu, artmaya devam ediyor.

İlk başlarda dönemin Türk yönetimleri tarafından da desteklenen Türk göçü, 1973 yılında alınan işçi alımının durdurulmasıyla ani bir yavaşlamaya girmişti.

Bu ülkede yaşayan Türkler’in yaşamları 1999?da çıkartılan Vatandaşlık Yasası ile yasal haklar ve güvencelere kavuştu.

Tüm bu gelişmeler oradaki ?akrabalarımızı? beklenen mutluluğa taşıyamadı.

Şimdi burada dil, kimlik, aidiyet, gelecek sorunlarıyla boğuşan ve sayıları yüz binlerle ifade edilebilecek insanlar yaşıyor.

Asıl amaçları iş bulmak ve çalışmak olan Türkler işsizlik sıralamasında neredeyse başı çekiyor.

İyimser tahminlere göre her beş Türk?ten ikisi halen işsiz. Avrupa Birliği?ne (EU) yeni katılan ülkelerin işgücüne Almanya?da çalışma izni verilirse durum daha da kötüleşecek.

Daha ucuz işgücünün piyasaya akması artık normal düzeyde ücret alan Türkleri zorlayacak.

Oluşan akrabalıktan kimsenin şikayeti yok ama, akrabalar gelecekteki olumsuzluklardan tedirgin bir bekleyişte?


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın