Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, bakanlık olarak hazırladıkları Otomotiv Sektörü Stratejisi Belgesi’nin 5 Ocak 2011 Çarşamba günü Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda (EKK) görüşüleceğini bildirdi. Bakan Nihat Ergün, ”Otomotiv Sektör Strateji Belgesi’ni en kısa sürede hükümet belgesi haline getirmeyi planlıyoruz” dedi.

Belgeyi, sektörün de görüşlerini alarak hazırladıklarını, birlikte toplantılar yaptıklarını belirten Ergün, 5 Ocak Çarşamba günü ise sektör temsilcilerinin katılımıyla strateji belgesini, EKK’de görüşerek son şeklini vereceklerini kaydetti.

Bakan Ergün, dünya ticareti ile ilgili sektörel bazda yapılan değerlendirmelerin ve çalışmaların gelecekte otomotivin dünya ticareti içindeki payını artıracağını dile getirerek, bu nedenle Bakanlık olarak otomotiv sektörüne özel bir önem verdiklerini vurguladı.

Hazırladıkları Otomotiv Strateji Belgesi’nde iki temel hedef ortaya koyduklarını anlatan Ergün, şunları söyledi:

‘Birincisi Türkiye’nin bir otomotiv üretim üssü olmasıdır. İkincisi de Türkiye’deki otomotiv sanayinin yerlilik oranının artırılması ve nihai hedef olarak da kendi markamızı dünya pazarlarına sunan bir ülke konumuna gelmektir. Bunu gerekirse kamu-özel işbirliğiyle yapmalıyız ama mutlaka kendi markamızı çıkarmalıyız. İşte bu iki temel hedefe yönelik olarak bir Otomotiv Sektör Strateji Belgesi hazırladık.

Şimdi hazırladığımız bu belgeyi sektör temsilcilerimizle, ilgili kamu kuruluşlarının temsilcileriyle kapsamlı olarak bu toplantıda ele almış olacağız. Öncelikle canlı bir iç pazar oluşturarak, daha fazla yabancı yatırımı ülkemize çekmeyi ve dünya ticaretinden daha fazla pay almayı hedefliyoruz. Sadece montaj yapmakla yetinemeyiz. Kendi tasarım ve modellerini de hayata geçirmeliyiz. Bu nedenle, strateji belgesinde, ülkemizin üretim merkezi ve Ar-Ge üssüne dönüşümü için gerekli mekanizmalara öncelik verdik.”

“Üretimde yerli girdi kullanımını artıracak, mekanizmayalar geliştireceğiz”

Bakan Ergün, tasarım doğrulama ve dayanıklılık, yol testleri için gerekli pistler, çarpışma test laboratuvarları ve rüzgar tüneli eksikliğini gidermek için test merkezleri kuracaklarını bildirerek, otomotiv alanında yetkinliği olan üniversitelerin laboratuvar altyapısını geliştirecek adımlar atacaklarını dile getirdi.

Üretimde yerli girdi kullanımını artıracak, yan sanayi ve ana sanayi arasındaki tedarik zincirini güçlendirecek ve rekabet öncesi işbirliğini sağlayacak mekanizmalar geliştireceklerini anlatan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Son teşvik paketimizde otomotiv sektörünü 12 büyük ve stratejik sektörden biri olarak belirledik. Bundan sonra yapılacak yatırımlarda yeni tasarımlara, yeni model ürünlere ağırlık verileceğini düşünüyoruz. Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi’nde, stratejik bir bakış açısıyla, gelecek dönemde otomotiv sektörünün nerede, nasıl bir üretim modeli içinde olması gerektiğine ilişkin maddeler var.

Ayrıca belgede, otomotiv sektörünün üretimdeki hedeflerinin ne olması gerektiğini ortaya koyan, ana üreticilerle, yan sanayi, diğer tedarikçiler ve satıcılar arasındaki işbirliğinin, koordinasyonun daha güçlü bir şekilde nasıl sağlanacağına dair yapılması gerekenler anlatılıyor. Toplantıda, 2011 yılında Türkiye’de de üretimine başlanılacak olan elektrikli otomobillerin kullanımının yaygınlaştırılması, şarj istasyonlarının oluşturulması için yapılması gerekenler de masaya yatırılacak.”

“Sektörün rekabet gücünü artırmak için 27 farklı eylem”

Nihat Ergün, 2011 yılı içerisinde merkez ve il müdürlüklerinde kullanılmak üzere 100’e yakın araç satın alacaklarını, bunlardan yaklaşık 10 tanesinin elektrikli araçlardan oluşacağını anımsatarak, böylece kamuda elektrikli araç kullanımını başlatmış olacaklarını kaydetti.

EKK’ye sunulan Otomotiv Strateji Belgesinin, bu süreci en iyi şekilde yönetmek ve sektör temsilcilerine öncülük etmek için hazırladıklarını bildiren Ergün, ”Bu belge, orta vadeli hedeflerimiz olan 2 milyon adet üretim, 1,5 milyon adet ihracat, 50 milyar dolar ihracat geliri ve 600 bin kişilik istihdam hedeflerine ulaşmamızda kilit rol oynayacaktır. Ancak mesele sadece bu sayısal hedeflere ulaşmakla ilgili değil, sektöre sürdürülebilir bir pozisyon kazandırmakla ilgilidir” dedi.

Bakan Ergün, strateji belgesinde, ”Ar-Ge altyapısını iyileştirmek, fiziki altyapıyı geliştirmek, şirketlerin tasarım, üretim ve markalaşma becerilerini artırmak, hukuki ve idari düzenlemeleri iyileştirmek, insan kaynaklarını geliştirmek” başlıkları altında beş temel politika alanı belirlediklerini dile getirerek, Belge’nin en önemli özelliklerinden birisinin de sektörün bir bütün olarak değerlendirilmesi, ana üreticilerle yan sanayi ve diğer tedarikçiler arasındaki işbirliğine önem verilmesi olduğunu vurguladı.

Sektörün rekabet gücünü artırmak ve yüksek katma değerli bir üretime geçişi sağlamak için 27 farklı eylem hazırladıklarına işaret eden Ergün, ”Bu kapsamda, Ar-Ge desteklerini artırmak, test merkezleri kurmak, özellikle alternatif yakıt ve elektrikli araçlarla ilgili yatırımları desteklemek gibi eylemleri devreye alacağız. İçten yanmalı motor teknolojisini sadece üretim ve montaj başarısıyla sürdüren bu ülkenin, yeni nesil teknolojilerde kendi markalarını oluşturması gerektiğine inanıyoruz. Burada üretilen araçların hiç geri çağrılmamasından da anlıyoruz ki, bugün gerçekten de dünyada en kaliteli üretim yapan ülkelerden biriyiz” diye konuştu.

Ergün, iç pazarda 1 milyon otomobil satışını gelecek 5 ile 10 yıl içinde yakalanabileceğini bir kez daha tekrarlayarak, bu durumun da yeni bir otomobil markası üretmenin, yeni tasarımlar geliştirmenin Türkiye’ye sağlayacağı avantajı ortaya koyan iç gelişmeler olduğunu anlattı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın