Dünyanın en büyük profesyonel hizmet kuruluşu olan Deloitte, dünyada ve Türkiye’deki elektronik haberleşme pazarındaki gelişmeleri “Elektronik Haberleşme Pazarı 2010” başlıklı analizinde değerlendirdi. Analizde kullanıcı sayısı giderek artmasına rağmen, işletmecilerin gelirlerinin aynı oranda artmadığına, hatta bazı ülkelerde düşme eğilimi gösterdiğine dikkat çekiliyor. Dünya üzerinde mobil iletişim kullanımının yüzde 70 seviyesine ulaştığı, kullanıcı sayısının ise 2010 itibariyle 5 milyar kişiyi aştığı görülüyor. Analize göre, mobil iletişimde abone ve gelir artışı yavaşlayan Türkiye’de veri / görüntü bazlı, daha fazla katma değer yaratan hizmetler ön plana çıkmaya başlayacak.

Elektronik Haberleşme Pazarı 2010 başlıklı analizi değerlendiren Deloitte Türkiye TMT Endüstri Lideri ve Ortak Oktay Aktolun şunları söyledi:

“Elektronik haberleşme pazarında dünya çapında bir değişim yaşanıyor. Akıllı telefonların yanısıra, dizüstü bilgisayarlar gibi diğer iletişim cihazları da gelişmelerden etkileniyor. Kullanıcı sayıları, kullanım süreleri ve aktarılan veri miktarları büyük bir hızla artıyor ancak işletmelerin gelirlerinin aynı oranda artmadığı görülüyor. Dünyadaki gelişmelerin yanı sıra Türkiye’deki durumu da ayrıntılı bir şekilde inceleyen bu çalışmamızın ülkemiz iletişim sektörüne yararlı olacağını düşünüyoruz.”

Gelişmekte olan pazarlar daha şanslı

Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) verilerine göre dünyadaki 6,9 milyar insanın yüzde 70,8’i evinde televizyona, yüzde 27,3’ü bilgisayara erişebiliyor. yüzde 70’ten fazlası ise mobil telefon kullanıcısı durumuna gelmiş bulunuyor. Kullanıcı sayısının ise 2010 itibariyle 5 milyar kişiyi aştığı, kullanım süreleri ile aktarılan veri miktarlarının büyük bir hızla arttığı görülüyor. Buna rağmen gelirler açısından bakıldığında, tüm bu artışa rağmen kurumların gelirlerinin aynı oranda artmadığı, hatta Japonya’daki gibi düştüğü görülüyor. Gelişmekte olan pazarlarda yaygınlık ve gelir artışı potansiyeli devam ederken, gelişmiş pazarların doyuma yaklaşmış olduğu belirtiliyor.

Analizde, dizüstü bilgisayarlar ve netbook’lar gibi erişim cihazlarının da pazarlardaki gelişmelerden ve eğilimlerden etkilendiği ve bunun sonucu olarak bir yandan taşınabilir boyuta gelirken diğer yandan da en son teknolojilerle sürekli olarak yenilendikleri ifade ediliyor.

Cep telefonları ve akıllı cep telefonları da benzer bir değişim sürecinden geçiyor. 2007 yılında yaklaşık 60 milyon olarak gerçekleşen akıllı cep telefonu satışlarının 2010 yılında 180 milyona, 2011 yılında ise yüzde 25 artışla 225 milyona ulaşması bekleniyor. Analizde, 2007 yılında 0,6 milyon olarak gerçekleştiği belirtilen Netbook satışlarının ise 2010 yılında 30 milyonu aşacağı, 2011 yılında ise 50 milyona ulaşacağı öngörülüyor.

Yankee Group tarafından yapılan bir analize göre halen yaklaşık 1 milyar cıvarında olan Cep telefonlarından internete bağlanan kişi sayısının önümüzdeki 5 yıl içinde yüzde 100 artışla 2 milyar kişiye ulaşacağı ve kullanıcıların büyük kısmının bunu akıllı cep telefonları ile gerçekleştireceği tahmin edilmektedir.

Cisco tarafından yapılan bir araştırmaya göre, önümüzdeki 5 yıl sonunda İnternet trafiğinin yüzde 90?ı akıllı cep telefonları ve taşınabilir bilgisayarlar üzerinden gerçekleştirileceği öngörülüyor. Öte yandan VoIP gibi teknolojilerin de devreye girmesiyle sabit ses gelirleri düşmeye devam ederken, işletmeciler bu açığı kapatmak üzere Genişbant interneti yaygınlaştırarak (xDSL ya da FTTx teknolojileriyle) IPTV gibi yeni hizmetleri sunmaya başlayacaklar.

Analizde, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika gibi gelişmiş ülkelerin bulunduğu bölgelerdeki Sabit Elektronik Haberleşme pazarında yıllık olarak ortalama yüzde 3-5 seviyelerinde bir azalma beklendiği ifade ediliyor. Buna karşılık, 2010 yılında Almanya?da yaklaşık 3 milyon, Fransa?da 2 milyon, Italya?da 1 milyon abone kaybının yaşandığı belirtiliyor.

IP üzerinden ses gönderilmesini sağlayan VoIP gibi teknolojilerin sabit telefonların yerini alması, 2011 yılı ve sonrasında sabit pazarda Genişbant erişim teknolojilerinin (xDSL, FFTS, vb.) giderek önem kazanması, bu alandaki yatırımların hızla devam etmesi bekleniyor.

Bu cihazların kullanımının artmasının doğal sonucu olarak Mobil Internet trafiğinde de büyük bir artış bekleniyor. İçerik açısından bakıldığı zaman bu trafiğin ağırlıklı olarak görüntü (video) ve dosya paylaşımından kaynaklanacağı belirtiliyor. Mobil haberleşme gelirleri içinde sesli haberleşmenin payının azalması, bunun sonucunda da 2011 yılındaki toplam mobil gelirlerinin yüzde 20’den fazlasının veri (Internet) kaynaklı olacağı öngörülüyor.

Telekom işletmecileri geleneksel elektronik haberleşme hizmetleri yanında makinalar, arabalar, yollar, binalar gibi farklı kullanıcı gruplarına yönelik yenilikçi hizmet arayışlarını sürdürüyorlar. Makinalar arası iletişim (M2M) olarak adlandırılan bu yeni alan insan sayısının 5-10 katına varan miktarlarda yeni kullanıcı sayısı yaratarak önümüzdeki yılların en popüler konusu olmaya adaydır.

2010 yılı Türkiye için olgunlaşma dönemi

2000 yılında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (eski adıyla Telekomünikasyon Kurumu) kurulmasından itibaren Türkiye elektronik haberleşme pazarında büyük değişim ve gelişmelerin gerçekleştiği belirtiliyor. Analizde, 2010 yılında tamamlanan Elektronik Haberleşme Yasası’nın öngördüğü ve aralarında Tarife, Numaralandırma ve Numara Taşınabilirliği, Elektronik Haberleşme Güvenliği ve Elektronik İmza gibi ikincil düzenlemelerle birlikte geçiş döneminin de önemli ölçüde tamamlandığı vurgulanıyor. 2010 olgunlaşma dönemi olarak kabul ediliyor ve sonrasında Türkiye’deki pazarın dünyanın genel gidişine paralel bir seyir göstermesi bekleniyor.

Mobil iletişim yaygınlığı 2008’de yüzde 92 iken 201’da yüzde 85’e geriledi

Türkiye’yle ilgili ayrıntılı verilerin bulunduğu analize göre Türkiye mobil pazarı gelişmesini sürdürüyor ancak 2010 yılında abone ve gelir artış hızının yavaşladığı görülüyor. 2008 yılında yüzde 92 olan mobil yaygınlığı 2010’un üçüncü çeyreğinde yüzde 85 seviyesine gerilemiş bulunuyor. 2011 yılında dünyadaki gidişe paralel olarak Türkiye’de de ses hizmetlerinin payının azalacağı, veri ve görüntü bazlı hizmetler ve katma değerli hizmetlerin artması ile işletmelerin gelirlerinin de yükselmeye başlayacağı öngörülüyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın