Teleperformance Türkiye yöneticilerinden Pelin Ülger?in yemekler, hatıra tarifler ve hikayeler, mutfakta geçen sıcak anlar üzerine kurulu ?Mutfak Sesleri? adlı romanı yayımlandı.
Teleperformance Türkiye yöneticilerinden Pelin Ülger?in kaleme aldığı ?Mutfak Sesleri? adlı roman kitapseverlerin beğenisine sunuldu.
Yemekler, hatıra tarifler ve hikayeler, mutfakta geçen sıcak anlar üzerine kurulu ?Mutfak Sesleri?, 1980?lerin sonlarında Nişantaşı, Moda ve Suadiye gibi nezih semtlerde geçiyor. Ailenin yetişkin kadınları etrafında örülü hikaye, bir aile dizisinin ilk kitabı olarak planlandı. Varsıl ve köklü bir aileden gelen görmüş geçirmiş Behice Hanım ile genç yaşta kaybettiği kocasından sonra dört çocuğunu kendi ayakları üzerinde durarak büyütmüş cefakar Rabiya Hanım, ailenin iki koca çınarı. Roman, bu iki çınarın dallarından birbirine akarak, mutfak ekseninde geçiyor. Aile içi çekişmeler, dedikodular, tariflere sızıyor. Sıcacık mutfak ortamında, tencereler kaynarken, görgü ve bilgi ailenin genç nesline geçiyor. Romanın ilerleyen sayfalarında, ailenin gençleri genlerindeki bu mutfak merakıyla yeni ve daha modern tariflerle beliriyor.
Her bölümde, hikaye içine gömülen bir iki tarif, arka sayfalardaki malzeme listesiyle birleşerek bir bulmacanın parçalarını oluşturuyor. Okur, ister hikaye akışına, ister uzun uzun anlatılan yemeğe konsantre olsun, o sıcacık aile ortamını yaşıyor, Nişantaşı evlerinin içine giriyor. 1980?lerin henüz tamamen profesyonelce paketlenmemiş lezzetlerini, yitirilmemiş çay sofralarını hatırlıyor. Bazı tarifleri merak edip denemek isteyenlerse, günümüzde de kolayca temin edilebilecek malzemelerin listesini en arkada bulabiliyorlar.
Tarifler, yufkalı pilavdan kabak böreğine, anneannenin kurabiyesinden apple-pie?a, sangria?dan biscotti?ye kadar değişiklik gösteriyor. Roman, hem geçmişten hem günümüzden değişik damak zevklerine hitap eden tarifler içeriyor.
Pelin Ülger, kitabı hakkında şunları söylüyor: ?Kalabalık ve kadın egemen bir ailede doğdum. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Programlama bölümünü bitirdikten sonra, uzun yıllar, bilgisayar sektörünün IBM ve AT&T gibi önde gelen şirketlerinde çalıştım. Teknoloji yoğun geçen yıllarımı, yemek yapmak, heykel yoğurmak ve yazmak gibi daha yumuşak hobilerle süslemeye çalıştım. Yaşım kemale ererken, ailemin çınar kadınlarını birbiri ardına kaybetmeye başlayınca, kaybolan anıları, silinen silüetleri hafızalarda biraz daha tutabilmek için yazmaya başladım. Bu noktada, yazdığım hikayelerde olaylardan ziyade yemek tarifleri üzerine yoğunlaştım. Bütün sülalemin ?anneannenin kurabiyesi? olarak bildiği tarifi yaptığımda, eşim ?Bu benim babaannemin kurabiyesi? deyince, eski tariflere merakım ve cesaretim arttı.?


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın