Finans sektörüne yön veren isimleri bir araya getirerek önemli konuları irdeleyen ve artık geleneksel hale gelen Active ACADEMY Uluslararası Finans Zirvelerinin sekizincisi, ?Yeni Normal: Kriz Sonrası Süreçte Ekonomik Tercih ve Öncelikler? temasıyla başladı. İlk günün son oturumunda yeni normal kavramı kamu perspektifine göre değerlendirildi.
Active ACADEMY Uluslararası Finans Zirvesi, finans dünyasının ileri gelenlerini sekizinci kez bir araya getiriyor. İstanbul Swissôtel?de düzenlenen Zirve, AKUT Başkanı Ali Nasuh Mahruki, IMF Türkiye Temsilcisi Mark White Lewis ve TBB Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince?nin açılış konuşmalarıyla başladı.
Tekfen Holding Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Reha Yolalan?ın başkanlığında gerçekleşen günün son oturumunda BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve SPK Başkanı Vedat Akgiray ?Yeni Normalde Reform Stratejileri ve Beklentiler?i kamu perspektifinde tartıştı.
Merkez Bankası Başkanı Dursun Yılmaz ?yeni normal fiyat istikrarı? üzerine Merkez Bankası?nın duruşunu mümkün olduğu kadar TL cinsinden borçlanmak olarak ifade ederken Merkez Bankası?nın hedefinin fiyat istikrarı ve finansal istikrar olduğunu vurguladı. Finansal istikrarın tek başına Merkez Bankası?nın görev tanımına girmediğinin altını çizen Yılmaz, diğer kamu otoritelerinin de bu konuda destek veremsi gerektiğine dikkat çekti.
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin uluslararası perspektifte yeni normalin eski dengesizliğin üzerine kurgulandığını ifade ederek şunları söyledi: ?Globalde gri bulutlar var. Mesela Almanya avrodan çıkabileceğini söylüyor. Avrupa?nın yeni bir stres testine ihtiyaç duyduğu konuşuluyor. Basel III her ne kadar sulandırılıyor olsa da çok önemli. Sermaye likidite rasyosunun korunuyor olması da kayda değer bir gelişme.? Fazlasıyla serbest dolaşan fonlar için denetim ve bilgi paylaşımını içeren ortak bir mekanizmanın kurulması gerektiğini belirten Bilgin, sistemik finansal kurumların sunduğu çözümlerin önemine ve finansal sistem oyuncularının güçleriyle rolleri arasındaki uyumun sağlanmasının gerekliliğine vurgu yaptı. BDDK Başkanı Bilgin Türkiye?deki bankacılık sisteminin hala çok sığ olduğunu da rakamsal örneklerle ifade etti ve yeni normalde nelerin olacağını şu sözlerle açıkladı: ?Pasifte toplanan her türlü kaynak artırılmalı ve pasifin vadesi uzatılmalı. Bunlar vergi ve benzeri enstrümanlarla desteklenmeli. Basel II 2011 ortasında uygulanacak. Firmaların nakit akışı bankalar tarafında daha fazla dikkate alınmalı. Kar dağıtımında hassasız. Yüksek sermaye getirisine değil sürdürülebilirliğe bakmalıyız. Zira yüksek karların öne çıkmadığı bir dönemdeyiz.?
SPK Başkanı Vedat Akgiray ise konuşmasında dünyadaki ekonomik güç dengesinin değiştiğini ve Asya?nın payının arttığını ifade ederken bu durumun Avrupa ve Afrika?nın aleyhine olduğunu belirtti. Akgiray sözlerini şöyle sürdürdü: ?Dünyayı gelişmekte olan ülkeler, Avrupa Birliği ve diğerleri olarak ayırırsak GSMH bölüşümünde gelişmekte olan ülkelerin diğerlerinin aleyhine büyüdüğünü görürürüz. Gelişmekte olan ülkeler içinde Çin, Hindistan, Brezilya, Güney Kore ve Türkiye?nin payı artıyor. Bankacılık sektörü sığ, sermaye piyasaları daha küçük. Dünya bu değişimi yaşarken bu iktisadi fırsatı sığlıktan ötürü kaçırmamalıyız?.
Son olarak söz alan TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül konuşmasında şunları aktardı: ?Yeni bir finansal düzen ya da finansal mimari arayışında birçok ulusal ve uluslararası çalışmalar başlatıldı, çalışmaların bir kısmı sonuçlandırıldı, bir kısmı ise hala devam ediyor. Bu konudaki çalışmalar uluslararası alanda IMF, Dünya Bankası, Finansal İstikrar Kurulu (FSB) ile Basel Bankacılık Denetim Komitesi (BCBS) bünyesinde yoğunlaşmaktadır. Diğer taraftan krizin sınır ötesine taşınan boyutu ve finansal hizmetlerin yapısı gereği Avrupa Birliğinde önemli çalışmalar yapılmaktadır. Söz konusu çalışmalarda düzenleme, denetleme, kriz yönetimi ve çözümleme faaliyetlerinin etkinleştirilmesine odaklanıldığı görülmektedir. Ayrıca, globalleşen finansal sistemin bu çalışmaların yönünü ve içeriğini önemli ölçüde etkilediğini görüyoruz. Nitekim, özellikle uluslararası finansal faaliyetlerde ya da sınır ötesi faaliyette bulunan büyük bankaları (SIFI) düzenleme, denetleme ve çözümleme yetki ve sorumluluklarının kimde olacağı konuları geniş katılımlı bir uluslararası mutabakatı gerektirmektedir. Birçok ezberi bozup birçok düşünceyi değiştiren küresel kriz bir yandan yaşanmaya devam ederken, diğer yandan da gelecek yıllarda benzer krizlerin tekrar yaşanmaması için neler yapılması ve yeni normalin nasıl olması gerektiğine ilişkin tartışmalar uluslararası platformlarda bütün hızıyla sürmektedir. Bu noktada TMSF olarak, mevduat sigortacılığını ilgilendiren konularla ilgili gelişmeleri dikkatle izlemekte ve yeni normalde nerede olacağımızı şimdiden öngörmeye çalışmaktayız.?
Oturumun ?sorular? bölümünde emlak piyasasıyla ilgili gelen bir soru üzerine tüm başkanlar emlak piyasasının er ya da geç patlayacak bir balon olmadığı, zira balon olacak kadar şişmediği görüşünde birleştiler. Varlıkların değerinin normal seviyede olduğunu ifade eden yöneticiler 57 milyar TL tutarındaki emlak kredisi kullanımının yalnızca yüzde ikisinin geri dönmeyen kredi hanesine yazıldığının da altını çizdi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.