Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Tarım Meclisi, suyun tasarruflu kullanılması ve verimin artırılması için, salma sulamaya son verilip bir an önce basınçlı sulama sistemine geçilmesi gerektiği görüşünde birleşti. TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faik Yavuz ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yardımcı?nın katılımıyla toplanan Türkiye Tarım Meclisi sektörün öncelikli sorunlarını görüştü.
Meclis toplantısında, Türkiye?de kullanılabilir durumdaki suyun çok büyük bir bölümünün, sulama alanında kullanıldığına dikkat çekilerek, bunun da önemli kısmının salma sulama ile gerçekleştirildiği ifade edildi. Toprağın korunmasını, suyun tasarruflu kullanılmasını, böylece verimin artmasını öngören ve bitkiye ihtiyacı kadar su verilmesi üzerine kurulu basınçlı sulama sistemine bir an önce geçilmesi gerektiği vurgulandı.
ABD?de lisanslı depoculukta güçlü sivil toplum yapısı
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yardımcı, meclis toplantısında Amerika Birleşik Devletleri?nde (ABD) hali hazırda işleyen lisanslı depoculuk sistemiyle ilgili üyelere bilgi verdi. ?ABD?de lisanslı depoculuğun göze çarpan en önemli özelliği sivil toplum yapısının çok kuvvetli olması? diyen Yardımcı, ABD?de özellikle 1929 krizinde yaşanan sıkıntıların yeniden yaşanmaması için etkin ve kuvvetli sivil toplum örgütleri kurulduğunu anlattı. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Yardımcı, ?Bu sivil toplum örgütlerinin gelirleri, bulundukları borsada işlem gören firmalardan gelmektedir. Ancak, derneklerin uyguladığı yaptırımlar çok serttir ve dernekler tarafından çok ciddi denetimler uygulanmaktadır? ifadesini kullandı.
?Kuruluş maliyetlerimiz ABD?ye göre daha yüksek?
Türkiye?de şekil şartlarına aşırı özen gösterildiğini, bunun da lisanslı depoculuğun kuruluş maliyetlerini yükselttiğini belirten Yardımcı, ABD?de şekilsel hassasiyetler olmadığından, kuruluş maliyetlerinin daha düşük olduğunu vurguladı. Çok büyük arazilerin, çok az sayıda işçi tarafından işletildiğini, bunun da en önemli sebebinin teknolojik tarım makinelerin kullanılması olduğunu bildiren Yardımcı, arazilerin düz ve bölünmemiş olmasının ise teknoloji kullanımını kolaylaştırdığını ifade etti.
Türkiye tarımda 17. sırada
Meclis toplantısında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Dr. Talat Şentürk, tarımsal desteklerle ilgili bir sunum yaparak, özellikle 2002 ve 2010 yılları arasında tarımsal verilerdeki değişim hakkında bilgi verdi. Şentürk şunları söyledi:
?Türkiye, merkezi konumu, Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu, Afrika ve Rusya?ya yakınlığı, etkin kurumsal yapılanması, üretim ve pazarlama altyapısı ile önemli bir tarımsal potansiyele sahiptir. Ülkemizde toplam tarım alanı 24,5 milyon hektardır. Bunun 17.3 milyonu tarla, 3.2 milyonu meyve-sebze-bağ, 4.0 milyonu nadas, 12.4 milyonu çayır-mera ve 5.2 milyonu sulanan alandır. Tarımın GSMH içindeki payı yüzde 7,8, ihracat geliri içindeki payı yüzde 11,3, istihdam içindeki payı ise 23.7?dir. Türk tarımının yüzde 70?i bitkisel, yüzde 30?u hayvansal kaynaklıdır. Türkiye tarımı dünyada 17. sırada yer almaktadır ve tarımımız son 6 yılın 5?inde büyüme göstermiş, 177 ülkeye 11.2 milyar dolar ihracat yapmıştır.
1970 yılından bu yana tarımsal ürünlerin üretim miktarları incelendiğinde su ürünlerinde yüzde 357, ette yüzde 188, sütte yüzde 292, yumurtada yüzde 723, buğdayda yüzde 206, mısırda yüzde 409, pamukta yüzde 431, şeker pancarında yüzde 406, ayçiçeğinde yüzde 282, madarinde yüzde 1245, portakalda yüzde 380, üzümde yüzde 111, fındıkta yüzde 196, incirde yüzde 125 ve domateste yüzde 1219 artış sağlandığı görülmektedir. ?
Tarımsal destekler 8 yılda 3 kat, yağlı tohumlardaki destekler 6 kat arttı
Şentürk, 2002 yılında 1,8 milyar TL olan tarımsal desteklerin, 8 yılda 3 kat artarak 2010 yılında 5,7 milyar TL?ye yükseldiğini, yağlı tohumlardaki desteklerin ise, 8 yılda 6 kat artarak 2002 yılında 186 milyon TL iken, 2010 yılında 1.058 milyar TL?ye çıktığını ifade etti.
?Destekler belli bir strateji doğrultusunda veriliyor?
Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Dr. Talat Şentürk, meclis toplantısında Tarım Bakanlığının tarımsal desteklerle ilgili stratejileri hakkında da bilgi verdi. Desteklerin, ilk olarak arz açığı olan ürünlere, ikinci olarak temel ürünlere, üçüncü olarak da özel ürünlere verildiğini anlatan Şentürk, ?Bu ilkelerin geliştirilmesindeki amaç, her türlü ürüne destek vermek değil, maliyetleri aşağı çekerek ülke ihtiyaçlarını karşılamak ve ihracatın önünü açmaktır. Şu an 17 ürüne destek verilmekte ve meyve-sebzenin de desteklenen ürünlerin içine alınması planlanmaktadır. Bununla birlikte desteklenen ürünlerin 50-55?e kadar çıkması beklenmektedir? diye konuştu.
?Tohumculuğun konuşuluyor olması bile önemli bir adımdır?
Türkiye Tohumcular Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Cenk Saraçoğlu ise meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye?de tohumculuk yapan 381 kuruluş bulunduğunu, bu pazarın yaklaşık 600-650 milyon dolar olduğunu, tohumun sadece yüzde 22?sinin ithal edildiğini, geri kalanının ise ülkemizde üretildiğini vurguladı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.