Bu yıl 22 Eylül?de rüzgâr enerjisi santralleri lisans başvurularına ilişkin yönetmeliğin yayınlanması ile rüzgâr çiftlikleri kurmak isteyenler için bir kapı açılmış oldu. Ancak üretici, kendisi için de teşvik ve desteklerin devreye sokularak yenilenebilir enerji alanında Türkiye?deki çalışmaların ivme kazanmasını istiyor.
Rüzgâr türbinleri üreten GSR Enerji?nin Genel Müdürü İsmail İnci, yatırımcıların pazardaki karlılığı ve boşluğu fark ettiğini söyleyerek, her vatandaşın kendi elektriğini üretebilmesini istediklerini dile getirdi.
Bunun için devletin teşvik ve kredi vermesi gerektiğini belirten İnci, enerji verimliliği için bankaların verdiği yalıtım kredisi gibi, alternatif enerji üretimi için de kredi ve teşvikler verilmesinin sektörü canlandıracağını ifade etti. Özellikle Ar-Ge desteğinin önemine değinen İsmail İnci, en kısa sürede daha büyük tutarlarda destek beklediklerini aktardı. İnci, yerli sanayi için üniversite ve sanayi işbirliğini hızlı bir şekilde ilerletmek istediklerini, sektördeki Ar-Ge konularının post-doktora konusu olabilecek düzeyde olduğunu açıkladı.
Yenilenebilir enerjide hem geç, hem de dışa bağımlı kaldık
Türkiye?deki rüzgâr enerjisi santrali pazarına ilişkin de bilgi veren GSR Enerji Genel Müdürü İnci, Türkiye?nin bu enerji kaynağını kullanmak için oldukça geç kaldığını söyledi. Hızlı toparlanma konusunda bazı adımlar atıldığını düşünen İnci, 2010 yılı itibariyle Türkiye?de kurulu gücün yaklaşık 1000 MW düzeyinde olduğunu, bir yıl içinde 400 ? 500 MW güç eklenerek 1500 MW?a ulaşacağını kaydetti. Kullanılan rüzgâr türbinlerinin hemen hepsinin ithal ve bir kısmında Avrupa?da kullanılmış ikinci el türbinler olduğuna dikkat çeken İnci, ?Bu Türkiye açısından riskli bir durum. Çünkü Avrupa ile Türkiye?nin rüzgârı farklı. Bu da ekstra maliyet ve enerji kaybına neden oluyor. Bir an önce rüzgâr türbini üretimine ivme kazandıracak çalışmalara hız verilmelidir? diye konuştu.
2020 için en kısa sürede teknolojiye ivme kazandıralım
Türkiye?de enerji teknolojileri açısından yeterli teknolojik altyapının bulunmadığını ve büyük oranda yurt dışına bağımlı olunduğunu hatırlatan İnci, 2010-2020 döneminde ortaya çıkacak enerji ihtiyacının sırasıyla yüzde 3,5 ve yüzde 9,7 daha fazla olacağını kaydetti. Enerji ihtiyacındaki bu artışın yanı sıra özellikle tüketilen enerjinin hangi kaynaklardan karşılandığının önem taşıdığını ifade eden İsmail İnci, bu durumun enerji arzı güvenliği açısından Türkiye?deki yeni açılımları ve yaklaşımları zorunlu hale getirdiğini anlattı. İnci, enerjide kaynak çeşitlendirilmesi konusunun Türkiye?nin önemli gündemlerinden biri olacağını da vurguladı.
Lisanssız elektrik üretimi için yönetmelik acil!
Yerli üretim girişiminin başlatılması için yerli pazarın belli bir büyüklükte olması gerektiğinin altını çizen İsmail İnci, bunun yanı sıra rüzgâr türbinleri için yeterli büyüklükte, kararlı yıllık talebin mevcudiyetinin önemli bir diğer faktör olduğunu aktardı. İnci, ?Türkiye?de mevcut rüzgâr potansiyeli de dikkate alındığında, yerli rüzgâr teknolojisinin gelişimi için ürün geliştirme ve test altyapısının kurulumuna yönelik desteklere mutlaka ama mutlaka ihtiyaç duyulmaktadır. Tüm bu veri ve bilgilerin yanında lisanssız elektrik üretiminin şebekeye bağlanması için gerekli yönetmeliğin acilen çıkmasını beklemekteyiz. Bu sayede, enerjiye sadece yaz döneminde ihtiyacı olan tarım sektöründeki vatandaşlarımız, kuracağı rüzgâr türbinlerinin sonbahar ve kış sezonunda da çalışması nedeniyle ihtiyacı olmayan elektriği şebekeye verip ihtiyacı olan dönemlerde şebekeden alıp mahsuplaşmaya gidebilecektir? şeklinde konuştu.
Sektörün dünya genelindeki durumuna değinen İsmail İnci, dünyada rüzgâr enerjisi alanında 200 milyar dolardan fazla yatırım yapıldığını ve yaklaşık 175 bin MW kurulu santral gücüne ulaşıldığını kaydetti. Almanya, Amerika, Çin ve İspanya?da kurulu güçlerin 30 ? 35 bin MW düzeyinde olduğunu açıklayan İnci, Türkiye?de bu rakamın ancak bin 500 MW olduğunu dile getirdi.
Küresel ısınma için yenilenebilir enerji şart yetkililer mutlaka sesimize kulak vermeli
2020 yılı itibariyle üretilen enerjinin yüzde 20?sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanacağını söyleyen İsmail İnci, günümüzde rüzgâr enerjisinin üretimdeki payının yüzde 3,7 olduğunu dile getirdi. 2020 itibariyle bu oranın yüzde 12-14, 2030 itibariyle de yüzde 25 olmasının hedeflendiğini kaydeden İnci, 80?lerde 40 cent olan kWh maliyetinin bugün verimli sahalarda 4-5 cente kadar düştüğünü aktaran GSR Enerji Genel Müdürü İsmail İnci, şu bilgileri verdi: ?10 yıl içinde bu rakamın 2 cente düşmesi bekleniyor. Sürdürülebilir enerji üretiminin sağlanabilmesi için enerji kaynak çeşitliliğinin sağlanması ve konvansiyonel enerji kaynaklarının yanında, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanıma sunulması büyük önem kazanıyor. Rüzgâr enerjisinin en önemli artısı, küresel ısınmanın temel sebebi olan karbon emisyonuna ve diğer çevresel sorunlara yol açmamasıdır. Bu nedenle mutlaka yetkililer sesimize kulak vermelidir.?
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.