Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Yönetim Kurulu üyeleri, ihracatçıların yaşadığı sorunların çözülmesi ve belirlenen 2023 yılı hedefi için hazırladıkları önerileri Ankara?da anlattı.  Cumhurbaşkanı Abdullah Gül?ün yanı sıra, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ve Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak ile görüşen heyet aynı zamanda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli?ye de taleplerini sundu.

Görüşmeler olumlu

Görüşmeler hakkında kısa bir değerlendirmede bulunan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, getirdikleri önerilerin sadece ihracatçıların menfaati adına değil tüm Türkiye?nin menfaati adına önemli olduğunu vurguladı. ?2023 yılı için belirlediğimiz 500 milyar dolarlık ihracat hedefi için yapılması gereken düzenlemelerin hükümet değil, devlet politikası olması gerektiğini düşünüyoruz ve herkesin desteğini bekliyoruz? diye konuşan Büyükekşi ihracat artışının Türkiye?nin büyümesi noktasında vazgeçilmez önemine vurgu yaptı. Görüşmelerde olumlu tepkiler aldıklarını söyleyen Büyükekşi, ?Sayın Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız ve muhalefet liderleri önerilerimizi dikkatle dinledi ve olumlu yaklaştılar. Bizler de ihracatın artırılmasına yönelik çalışmaların bir devlet politikası haline gelmesini ısrarla vurguladık? diye konuştu.

TİM tarafından yapılan ziyaretlerde dile getirilen öneriler

>> Sanayide dönüşümün desteklenmesi.

>> Yatırım Teşviklerinin uzatılması.

>> Bütçeden ihracata ayrılan kaynağın artırılması.

>> Döviz kuru risk fonu kurulması.

>> İstihdam piyasasında esneklik ve özel istihdam büroları.

>> 500 milyon TL sermayeli İhracat kredi garanti fonu.

>> İşgücü maliyetlerinin düşürülmesi

>> Bölgesel asgari ücret uygulaması

>> Kıdem tazminatı fonu kurulması.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

One thought on “TİM, ihracatın sorunlarının çözümü için Ankara’da çalmadık kapı bırakmadı”

  1. 1993 yılında ?Türkiye ekonomisinde maliyet yapısı ve bu yapının ekonomik gelişmeye etkileri? konulu bir araştırma gerçekleştirdim.
    .Araştırma ; Türkiyede 1993 yılında reel sektör maliyetleri üzerinde doğrudan alınan vergiler dışında kamu politikalarından kaynaklanan %38 oranında bir yük bulunduğunu ortaya koymuştu.
    .O zamanki hesaplamalar bu yükün %5.7 sinin emek sisteminden,%3.5 inin dolaylı vergilerden,%3.5 inin faizlerden,%14.2 sinin koruma oranlarından,%10.0 unun ise döviz kuru politikasından kaynaklanmakta olduğunu göstermekte idi.

    Ekonomi genelinde bu düzeyde olan yükler sektörden sektöre de büyük farklılık göstermekteydi .Örnek olarak söz konusu yüklerin düzeyi ayakkabı sanayiinde %31,Kağıt endüstrisinde %41 ,Makine imalatında %31,Konfeksiyonda %22 olarak bulunmuş ve en yüksek oranın gemi yapımı sanayii ve kamu hizmetlerinde olarak tesbit edilmişti.

    Bu bulgular, diğer ülkeler ihracatlarını subvansiyone ederken Türkiyenin kendi ihracatını kurduğu ekonomik yapı ve uyguladığı ekonomik politikalar aracılığı ile frenlemekte olduğunu ifade etmektedir.

    Aynı yıllar için sınai ürünler ihracatının fiyat esnekliği %2.55 olarak hesaplanmakta idi. Bu ,ihraç ürünlerinde %10 luk bir fiyat indiriminin ihracatta %25 artış sağlayabileceği anlamına gelmekte buradan hareketle söz konusu yüklerin kaldırılmasının ihracatın önemi ölçüde arttırılmasının mümkün bulunduğu sonucuna varılmıştır.

    Ayrıca 1 birim ihracatın iç ekonomide 1.67 birim üretim artışına neden olmasından kaynaklanan getirilerin bu hesapların dışında olduğunu belirmeliyiz.

    Araştırmanın yapılmasından bu yana dünya ekonomisinde globalleşme hızla yayılmış, AB ile gümrük birliği ve entegrasyona yönelik önemli aşamalar kaydedilmiş,ülkemiz ve dünya ekonomisinde teknolojik gelişmelerden kaynaklanan önemli yapı değişiklikleri olmuştur.

    Bu değişimlerin sonucu oluşan yeni durumun belirlenerek uygulanan politikaların bu arada gümrük birliğinin ekonomik yapımıza etkilerinin ortaya konmasının her kesim için yol gösterici ve yararlı olacağına inanıyoruz.
    Ne var ki ihracatçılar bu tür hesaplamalar yapılmasına hayır diyerek sadece
    Bana ver… yolunu tercih ediyorlar.
    Cari açığın ancak işletmelerde ve politikalarda sistematik değişiklik yapılmadan kapanmayacağını birkere daha düşünüp ciddi araştırma yapmak gerekiyor.

Bir yanıt yazın