Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Derneği (BÜMED) Siyaset Buluşmaları’nın ilki BÜMED Seminer Salonu’ndan gerçekleşti. İlk buluşmanın konuğu CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran oldu.

Umut Oran farklı bir siyasetçi. İş dünyasının içinden gelen bir isim. Tekstil sektöründe başarılı olmuş bir iş adamı. Hareketli bir iş hayatının içinde olması topluma yönelik sorumluluklarını unutturmamış ve yıllarca birçok sivil toplum kuruluşunda aktif olarak görev almış. Umut Oran 2003 yılında CHP’ye üye olarak aktif siyasete atılmasından sonra kısa sürede yükselmiş bir isim. Umut Oran konuşmasına örgütlü toplum olmanın ne kadar önemli olduğuna dair inancını dile getirerek başladı ve BÜMED’in bu anlamda çok iyi bir örnek olduğunun altını çizdi.

Son 4 ayda CHP’de neler oluyor?

Umut Oran konuşmasında kısaca mayıs ayında Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olma süreci ile referanduma kadar olan dönemi değerlendirdi ve 2011 genel seçimleri için partisinin hedeflerini dinleyicilerle paylaştı. Deniz Baykal’ın yaşanan krizden sonra süratle istifa etmesi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun partinin başına geçmesini büyük bir krizin olumlu bir şekilde atlatılması olarak değerlendirdi zira Genel Başkan istifa ettikten sonra CHP büyük bir krize sürüklenebilirdi.  Oran bu durumu “11 Eylül” belirsizliği olarak adlandırdı. Bu belirsizlik uzun sürse veya atlatamasaydı parti ciddi bir kargaşaya sürüklenebilirdi. Ama Kılıçdaroğlu’nun başa geçmesi ve bunun hem parti içinde hem de kamuoyunda olumlu karşılanması bir kriz yerine tam tersi olumlu bir hava yaşattı. Oran bu noktada 3 kişinin çok doğru davrandığını belirtti, “Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ve Önder Sav. Üçü de doğru karar verdiler ve hemen uygulamaya geçtiler. Bu da CHP’yi olası bir krizden kurtardı.”

CHP’de yeni kadrolar yönetime geçtiğinden beri neler değişti, neler değişiyor, neler değişecek? Aslında tüm kamuoyu gibi BÜMED Seminer Salonunu dolduranlar bu soruların cevaplarını merak ediyor. Oran bu noktada öncelikle ciddi özeleştiriler yapıyor. Dinleyicilerle paylaştığı bu özeleştiriler arasında özellikle partinin 1900’lerin başından kalma yapısının 2000 yılının dinamiklerine uymadığı geliyor. Bu nedenle parti içine ciddi güncellemeler yapıldığını, eğitimlerle, daha doğru iletişim ve yönetişim ile parti yapısının ve örgüt kadrolarının günümüz şartlarına uygun hale getirmeye çalışıldığını söyledi. Oran 38 yıldır iktidar olamayan parti örgütünün iktidar değil kurultay hedefli çalışmaya alıştığını söyledi. Oysa artık büyük bir hedef var önlerinde:2011 yılında tek başına iktidar olmak. Umut Oran tüm enerjileri ile kalan 219 günü çok iyi değerlendirerek hedeflerine ulaşmak için çalışacaklarını belirtti.

Son 4 ayda yaptıkları çalışmalarla parti içinde yaptıkları önemli düzenlemeleri şöyle sıraladı: Kadın kollarının aktif hale getirilmesi; Gençlik kollarının aktif hale getirilmesi; Belediye başkanlarının toplanması; Milletvekillerinin toplanması; iletişim desteği alınması.

Referandum sonuçları

Yapılan tüm çalışmalara rağmen referandumda alınan sonucun kendilerini tatmin etmediğini belirten Oran, bahaneler öne sürmektense öz eleştiri yaparak, sorunları doğru bir şekilde tahlil ederek aynı hataları tekrarlamadan genel seçimler için hazırlanacaklarını dile getirdi. Bugüne kadar AKP’nin hataları üzerine tüm stratejilerini kurduklarını ama artık bunun hiçbir işe yaramadığını gördüklerini söyledi. “AKP’yi eleştirerek oy alamayacağımızı gördük.” CHP bundan sonra kendi hedeflerini, planlarını, stratejilerini kamuoyuna aktararak, neler yapacaklarını anlatarak iletişim gerçekleştirecek.

Dinlemesini bilen parti

Oran CHP’nin 6 okundan biri olan halkçılık okunu ön plana çıkaracaklarını söyledi. Bu okun son yıllarda geri planda kaldığını, CHP’nin halktan kopuklaştığını, oysa partinin en önemli taşlarından birinin halkın partisi olabilmek olduğunu, bu nedenle de halka yakın olmaya, halkı dinlemeye, beraber politikalar üretmeye önem verdiklerini söyledi. Bu anlamda Kemal Kılıçdaroğlu’nun da çok doğru bir lider olduğunun altını çizdi. Halkçılık okundan sonra ise sırada devrimcilik okunun ön plana çıkartılması olacak. Oran, parti içi demokratikleşmeyi sağlayacaklarını ve bunun için devrimci olacaklarını vurguladı. Bu noktada Oran tüm Türkiye için geçerli bir tespiti paylaştı dinleyicilerle: Türkiye’de siyaset sistemi, başta partiler ve seçim kanunları olmak üzere değişmeli. Var olan sistemle Türkiye’nin ileri gitmesi mümkün değil. Oran CHP olarak hedeflerini açıkça ortaya koydu: “Önce kendi partiniz içinde demokratikleşmeyi sağlayacaksınız, sonra da Türkiye’de…”

Güneydoğu sorunu

Umut Oran 1989 yılında Güneydoğu ile ilgili olarak hazırlanan CHP raporunun hala güncelliğini koruyan çok önemli bir rapor olduğunu, ancak buna rağmen son yıllarda CHP’nin Güneydoğu’dan koptuğunu gördüklerini söyledi. “Göreve geldiğimizden beri tüm illeri ziyaret ediyoruz, STK’larla toplanıyoruz, hatalı davrandığımızı söylüyor ve onları dinliyoruz. Şimdilik sadece dinliyoruz, sözü onlara bırakıyoruz. Söyleyecek çok şeyleri var, bazen sıkıştırıyorlar ama biz sabırla dinliyoruz. Amacımız bölgedeki temel sorunların çözümüne yönelik çalışmalar yapmak.” Sosyal devlet çarkını işleterek, sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı sağlayarak ve kimlik sorununu aşarak bölgede sorunların çözülebileceğine inandığını söyledi.

4,5 saatlik soru cevap maratonu

Umut Oran 4,5 saat süren konuşmasında salonu dolduran Boğaziçililerin sorduğu sorulara içtenlikle cevap verdi. Bu uzun süre boyunca enerjisi hiç eksilmedi. En önemlisi de yapılan eleştirilere olgunlukla cevaplar verdi. Sorulardan bazıları uzun yorumlar, bazıları tespit, bazılarıysa öneriydi.

Soru-cevap maratonundan bazı notlar, bazı satırbaşları…

24 yıllık başarılı bir iş hayatından sonra neden siyasete girdiniz?

“AKP yüzünden. Hem iş hayatında, hem de görev aldığım STK’larda bu partiyi çok içten tanıdım, çok büyük bir tehdit olduğunu gördüm ve politikaya atıldım. Daha 2005 yılı başlarında bu partinin gizli bir gündemi olduğunu anladım. Bu laiklik karşıtı bir hareket. Demokrasi tehdit altında. Bastırılmış basın var, üniversite konuşamıyor, sendikalar, STK’lar sindirildi… Oy vermek yetmiyor artık… Herkes dahil olmalı. Ben en canlı örneğim. 3 senede genel başkan yardımcısı oldum. Herkes kolunu sıvayıp elini taşın altına koymalı.”

Oran’a yöneltilen sorular arasında CHP’nin yeni dönemde neleri değiştireceği ile ilgili olanlar ön plana çıkıyordu. CHP neden muhalefet olmanın ötesine geçemiyordu, bunu değiştirmek için yeni dönem nasıl önlemler alacaktı soruları ile birlikte Boğaziçililer kendi eleştirilerini de dile getirdiler.

Oran, iktidar değil kurultay odaklı bir yönetim anlayışının üzerine geldiklerini ve değişimin kolay olmayacağını vurguladı. Ancak bir diğer gerçek de yeni kadronun önünde çok zaman olmadığı. Bu nedenle çok çalıştıklarını, zaman kaybetme lükslerini olmadığının altını çizdi. Bir diğer önemli konu da CHP’nin doğru stratejiler belirlemesi ve iyi organize olması. 2000’li yıllarda kurulmuş bir parti olarak AKP’nin özellikle organizasyon konusunda çok başarılı olduğunu, teknolojiyi çok iyi kullandığı salondaki herkesin ortak görüşüydü. Oran da bu konularda kendilerinin de önemli çalışmalar içinde olduklarını, yıllar içinde hantallaşmış bir yapıyı koşturmaya çalıştıklarını, tepede esen değişim rüzgarının aşağılara inmesi için çalıştıklarını, eğitimlere başlandığını belirtti.

“Biz ne yapacağız?”

Oran’a göre yeni dönemde bir önemli iletişim değişimi de karşı tarafı eleştirmekten çok “biz ne yapacağız” söyleminin öne çıkması olacak. Oran, seçim çalışmaları kapsamında tüm stratejilerini açıklayacaklarını belirtti. Dinleyicilerden ise CHP’den somut stratejiler duymak, bir sorun yaşandığında buna CHP’nin bakışının hemen ortaya konması gerektiği yönünde eleştiriler geldi. Örnek olarak eğer et fiyatındaki artış gündemdeyse CHP’den somut olarak konu ile ilgili ne yapılmalı açıklamasının beklendiği dile getirildi. CHP’nin çözüm odaklı stratejisi yokmuş gibi bir algı olduğu bu nedenle toplumun CHP tarafından bu stratejilerle beslenmesinin önemi belirtildi. Oran da bu konuda aldığı önerilerin kendisi için çok değerli olduğunu söyledi.

“Lider değil kadro partisi”

Türkiye kadroların değil liderlerin ön planda olduğu bir siyasi ortama sahip. Elbette günümüz gelişmiş demokrasilerinde artık bu durumun değişmesi bekleniyor. CHP yeni yönetiminde parti içi demokratikleşmenin yanı sıra, kadroları ile de öne çıkan parti olmayı hedefliyor. 92 yıllık tarihi boyunca 7 lideri olan CHP’nin kadroları ile de ön plana çıkmayı hedeflediği bir dönem başlamış durumda.

Umut Oran’a CHP’nin ideolojileri ile ilgili sorular da yöneltildi. Oran CHP’nin kurucu bir parti olarak, kuruluşundan beri taşıdığı ideolojilerini değiştirmeyeceğini ancak bu ideolojileri günümüze göre güncellemesi ve şekillendirmesi gerektiğini söyledi.

AKP ve değişim

Oran AKP’nin bir değişimi temsil ettiğini ama bu değişimin daha özgür, daha demokrat bir alan yaratmak adına bir değişim olmadığı yorumunu yaptı. AKP’nin Ortadoğu gibi alanlarda daha rahat olduğunu söyledi.

Oran Türkiye’de siyaset sisteminin, seçim yasasının mutlaka değişmesi gerektiğini ve halkın bunu talep etmesi gerektiğini söyledi. “Bunda hepimiz sorumluyuz” sözüyle tüm vatandaşlara görev düştüğünü hatırlattı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın