Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, 2009 yılında başladıkları ”100 Genç Girişimciye 100 Bin TL Hibe Desteği” programından bugüne kadar 180 kişinin yararlandığını, desteklenen bazı projelerin satış aşamasına geldiğini bildirdi. Bu projelere örnek veren Bakan Ergün, ”Bir girişimcimiz damar tıkanıklığını açmak için kateter geliştirdi. Bununla ilgili belgelendirme çalışmaları devam ediyor. Birçok yerden de daha üretmeden sipariş aldı. Bir girişimcimiz de cep telefonlarına yeni bir özellik kazandırarak, otobüs ve metrolarda bilet kullanmadan cep telefonuyla ücret ödeme kolaylığı sağlayan sistem geliştirdi” dedi.
Bakan Ergün, Bilkent Otel’de, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından ”100 Genç Girişimciye 100 Bin TL Hibe Desteği” programı kapsamında desteklenen ve fikirlerini ticari ürüne dönüştüren teknogirişimcilerle bir araya geldi.
Teknogirişim Sermayesi Desteğiyle gençleri hayal kurmaya ve proje üretmeye teşvik ettiklerini, aynı zamanda gençlerin hayallerini gerçeğe dönüştürme fırsatı sağladıklarını ifade eden Ergün, her yıl 100 genç girişimciye 100 bin lira hibe desteği verdiklerini ve bu çalışmaları yürütmek için zemin hazırladıklarını söyledi. Ergün, 2009’da başladıkları bu projeden bugüne kadar 180 kişinin yararlandığını, bu yıl destek alamayan projeler arasında bile ticari desteğe müsait en az 100 proje bulunduğunu, ancak imkanlar ölçüsünde destek verildiğini kaydetti.

”Girişimci ile Ar-Ge elemanı olmak arasında yer yerde…”

Teknogirişimcilerle dün İstanbul’da bir araya geldiklerini, teknogirişimcileri ”girişimci olmakla ar-ge elemanı olmak arasında bir yerde gördüklerini” dile getiren Ergün, teknogirişimcilerin ar-ge yapan bir girişimci olduklarını, ar-ge elemanı ile girişimci olmak arasında kalmamak gerektiğini söyledi.
Bakan Ergün, teknogirişimcilerin özellikle şirket kurma aşamasında sorunlar yaşadığını, vergi ve SSK muafiyetlerinden, ithalattaki gümrük vergisi, KDV ve ÖTV indirimlerinden yararlanmada sıkıntılar yaşanabildiğini, gerek kamu kurumlarıyla gerek büyük yatırımcılarla temas sağlamak ve üretilen ürünün pazarlama ve tanıtımını yapmakta da zorluklar yaşandığını anlattı. Ergün, bu konuda hem girişimcinin hem de karşısındaki muhatabının mevzuatı bilmesinin önemine işaret etti.
KOSGEB desteklerinden yararlanma ve teknoparklarda yer bulmanın da başka bir sorun olduğunu dile getiren Ergün, aradaki iletişim korunarak bu gibi sorunların hepsini çözecek formüller üretilebileceğini söyledi.
Ergün, girişimcilerin, ürünleriyle ilgili online kataloglar hazırlayıp matbu katalogların büyük firmalara ulaşmasını temin edebileceklerini, ihracat pazarları oluşturmaları için KOSGEB veya DTM aracılığıyla yurt dışı fuarlara katılmalarını sağlayacak destekler verebileceklerini anlattı.
Bazı projelerde aksaklıklar olsa da birçok projenin beklenenden büyük başarıyla ilerlediğini kaydeden Ergün, teknogirişimcilere, ”Mühim olan, genç arkadaşlarımızın cesaret göstermesi, risk üstlenmesi ve bir işe başlaması. Kendi işinizi kurmak için eksik olan tek şey, belki sermayeydi, onu da bu destekle birlikte sağlamış olduk. Sizlere sağlayabileceğimiz destekler arasında, sermaye belki de en basit olanıdır. Maliye Bakanlığını ikna ettiniz mi, para ayarlanıyor. ‘Biz parayı verdik, bizim işimiz bitti, bu gençler artık ne yapıyorlarsa yapsınlar’ gibi bir anlayışa sahip değiliz. Prototiplerin ve ürünün ortaya çıkması kadar, üretim aşamasında ve pazarlama sürecinde de sizlerle işbirliği yapmayı arzu ediyoruz” diye seslendi.
Ergün, 2 yılda destekledikleri 180 projenin 89’unun neredeyse yarısının Ankara’daki girişimcilere ait olduğunu, Ankara’daki teknogirişimcilerin ağırlıklı olarak Türkiye’nin büyük potansiyel taşıdığı yazılım sektöründe faaliyet gösterdiğini, çok kaliteli yazılımlar yapıldığını dile getirdi.

Satış aşamasına geçen projeler

Nihat Ergün, 2009’da başlanan projelerin, Temmuz ayı sonunda son aşamaya geldiğini, Ankara’da 2009’da başlanan 34 projede başarılı performans sergilendiğini belirterek, birkaç proje dışında, prototip üretme aşamasının tamamlandığını, müşteri arayışlarına ve seri üretim çalışmalarına başlandığını kaydetti. 34 projeden 7’sinde satış aşamasına gelindiğini bildiren Ergün, satış aşamasına geçen projelere şu örnekleri verdi:
”Ahmet Karaoğlan isimli arkadaşımızın kurduğu firmada hazırlanan ‘Şehir ve Zaman Ölçümlü İnternet Reklam Yönetim Sistemi’, yaklaşık 30 müşteriye satıldı. Yiğit Orçun Gökbulut isimli arkadaşımızın geliştirdiği ‘Üç Boyutlu Oyun Motoru ve Geliştirme Platformu’ da satışa başladı. Ata Türk isimli teknogirişimcimiz de ‘İ-Phone Uygulama Geliştirme Platformu’nu, bir GSM operatörüne satmış durumda.
İstanbul’da bir genç girişimcimiz günümüzün yaygın hastalıklarından damar tıkanıklığını açmak için bir kateter geliştirdi. Türkiye’de ilk kez üretilecek olan ve özel bir malzeme ile yapılan bu kateter ile ilgili belgelendirme çalışmaları şu an devam ediyor. Birçok yerden de daha üretmeden sipariş almış bulunuyor. Başka bir arkadaşımız, hologram teknolojisine dayalı yeni tip bir hard disk geliştirerek, bilgisayarların hızını binlerce kat artıracak. Ayrıca bir girişimcimiz de cep telefonlarına yeni bir özellik kazandırarak, otobüs ve metrolarda bilet kullanmadan cep telefonuyla ücret ödeme kolaylığı sağlayan bir sistem geliştirdi.”
Ergün, 1950’li yıllarda Türkiye ile aynı şartlara sahip olan Güney Kore’nin bugün Hyundai gibi bir dünya markası olduğunu, Türkiye’nin ise neden sadece üretim ve montaj yaptığının iyi irdelenmesi gerektiğini söyledi.

“Yeni destek programları hazırlamayı planlıyoruz”

Türkiye’nin televizyon sektöründe yaşanacak yeni gelişmelere yön veren, yazılım gibi kilit bir sektörde lider ülkelerden biri olması gerektiğini belirten Ergün, ”Finlandiya gibi bir ülke, Nokia gibi küresel bir marka çıkarmayı başarıyorsa, bunu Türkiye neden başarmasın?” sorusunu yöneltti.
Bakanlık olarak çalışmalarını bu amaçlar doğrultusunda yaptıklarını, özel sektörün rekabet gücünü artıracak projeler ürettiklerini anlatan Ergün, ”Özellikle inovasyon, ar-ge, markalaşma ve tasarım gibi alanlarda yetkinliğimizi artıracak çalışmalar yapıyoruz. San-Tez Programı, Ar-Ge Kanunu, Teknopark Uygulamaları Teknogirişim Sermayesi gibi destekleri başarıyla yürütüyoruz. KOBİ desteklerinde de bu gibi alanlara ağırlık veren yeni bir destek programı oluşturduk. Önümüzdeki yıl, teknoloji desteklerimizin içeriğini zenginleştirecek yeni destek programları da hazırlamayı planlıyoruz. Böylece teknolojik ürün, patent, pazarlama ve tanıtım gibi alanlara yönelik destekler de sağlayacağız” diye konuştu.

Önce hayal, sonra proje… ve müşteryie sunum

Konuşmasında, ürünün önce hayal olarak zihinlerde belirdiğini, ardından projeye dönüştüğünü, sonra prototip oluştuğunu anlatan Ergün, ”Prototipin mülkiyeti koruma altına alınır. Daha sonra bu prototip seri üretime geçer, pazarlama ve tanıtım yoluyla pazara çıkar, müşterilere sunulur. Biz de teknolojik ürün konusunda, ürünün hayal aşamasından müşteriye ve ulaşma aşamasında kadar bütün süreçleri destekleyen mekanizmalar oluşturmak istiyoruz. Hem hayali destekleyeceğiz hem onun yaşadığı, geçirdiği bütün süreçleri ve müşteriye ulaşana kadar ki sürecin tamamını desteklemiş olacağız” dedi.

“Türkiye sadece kavga eden gençlerden ibaret değil”

Medya mensuplarına da seslenen ve bu tür konulara hassasiyet göstermelerini isteyen Ergün, şunları kaydetti:
”Bu arkadaşlarımız, yazılı ve görsel basında kız arkadaş yüzünden birbirini bıçaklayan iki adamdan daha fazla yer almayı hak etmekte. Mahalle kavgası yapan iki adamın gazete manşetlerini ve televizyon ekranlarını kaplamasından daha önemli iş yapıyor bu arkadaşlarımız. Daha önemli iş yapıyorlar ama hak ettikleri kadar yer almıyorlar. Burada size çok önemli bir rol düştüğüne inanıyorum. Böyle güzel haberlerin yaygınlaşması arkadaşlarımızın yaptıkları başarılı çalışmaların yaygınlaşması hem bu işi yapanları motive edecektir marifet iltifata tabi olduğu için hem de Türkiye’de toplumun yüzünün gülmesine vesile olacaktır. Bu toplumun da Türkiye’nin gençlerinin neler yaptığını bilmeye hakkı vardır. Türkiye’nin gençleri sadece kavga etmiyor, Türkiye sadece kavga eden, mahallede itiş kakış yapan gençlerden ibaret değil.”
Toplantıya katılan teknogirişimciler de teknogirişimcilerin bir arada olmasının önemine işaret ederek, bu konuda lojistik destek beklediklerini dile getirdi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın