İstanbul, Ege, Denizli ve Akdeniz Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birliklerinin başkanları, her defasında topu bir başkasına atarak çözümden uzaklaşan ekonomi yönetimi, Merkez Bankası (MB) ve Eximbank?a ortak çağrıda bulunarak eşgüdüm içinde hareket etmelerini istedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?a verdikleri sözü tuttuklarını vurgulayan İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, ?Şimdi sıra, ihracatçının global pazarlarda elini güçlendirecek kararları alacak ekonomi yönetiminde? dedi
Türkiye?nin üretim, ihracat ve istihdam deposu olan hazır giyim sektörü İzmir?de gerçekleştirdiği zirvede, bu özelliklerini sürdürebilmeleri için ekonomiye yön veren aktörlere çağrı yaparak, acil önlem ve destek talebinde bulundular.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman Kocasert, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler, Akdeniz Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Tarık Bozbey 2010-2014 Hazırgiyim Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık ile Hazırgiyim Sektör Kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda, hükümet, Merkez Bankası ve Eximbank?a yönelik talepler dile getirildi.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, düzenlenen ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, kendilerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?a verdikleri sözü tuttuklarını ve bir yılda 60 bin insana istihdam sağladıklarını söyledi.
Dünya ve Türkiye küçüldü, biz büyüdük
2009 yılında hazır giyim ihracatı dünyada yüzde11,9, Türkiye?de ise 15,6 daralmasına karşın tekstil ve hazır giyim sektörü olarak 723 bin sigortalı sayısına ulaştıklarının altını çizen Tanrıverdi, sektördeki 42 bin firmanın Türkiye?nin geleceği için özveri ile çalıştığını vurguladı.
Hikmet Tanrıverdi, aileleriyle birlikte milyonlarca insanın umut, iş ve aş kapısı olan hazır giyim sektörünün sorunlarının sadece tek bir kurumun alacağı kararlarla çözülemeyeceğini belirterek, ekonomi yönetimi, Merkez Bankası ve Eximbank?ın eş güdüm içinde birbirini destekleyen bir anlayışla çalışması gerektiğini ifade etti.
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Cumhuriyet?in 100. Yılı olan 2023?teki 60 milyar dolarlık ihracat hedefi söyleminin altını doldurabilmek için bir dizi kararların alınması gerektiğini bildirdi. Sektörün yeni yol haritasının omurgasını oluşturmak için ekonomi yönetimi, Merkez Bankası ve Eximbank?ın puzzle mantığıyla hareket etmesini isteyen Tanrıverdi, bu kurumlardan beklentilerini şöyle dile getirdi:
Ekonomi yönetimine;
>> Hazır giyim sektörü bir yılda 60 bin yeni istihdam yarattı.
>> Hedefimiz 2011 yılı sonunda bu sayıyı 100 bine, ihracatı ise 15 milyar doların üzerine çıkarmak
>> Bunun için sektörün nefes almasını sağlayacak enerji, SSK ve girdi maliyetlerini düşürecek düzenlemeler hızla hayata geçirilmeli.
>> Merkez Bankası?nın görev ve sorumluluklarını enflasyon planlaması ile sınırlayan yasa değiştirilmeli. MB yasası, büyümeyi ve istihdamı gözetecek şekilde yeniden düzenlenmeli.
>> Pamuk fiyatlarında son bir yılda yüzde 100?e varan artış yaşandı. Bu nedenle özellikle siparişini alıp bağlantılarını yapan firmalar ciddi zarara uğradı.
>> 1,3 milyon tondan 300 bin tona gerileyen pamuk üretimi desteklenmeli. Böylece hem çiftçimiz hem de tekstil ve hazır giyimcimiz ithalata mahkûm olmaktan kurtarılmalı.
>> İhracatçılar, türev ürünleriyle (forward, opsiyon ve vob) yapılan riskten korunma (hadge) işlemleri nedeniyle oluşan karlar veya doğan vergilerden muaf tutulmalı
>> Kıdem tazminatı yükünün firmalar üzerinden kaldırılması için daha önce yapılan çalışmalar (kıdem tazminatı fonu gibi) yeniden gözden geçirilerek, gündeme getirilmeli.
>> Aynı şekilde esnek saat uygulaması ve istihdam büroları konusu tekrar gündeme alınıp, özellikle tekstil ve konfeksiyon sektörü için uygulanabilir hale getirilmeli.
>> Bu konuda sivil toplum örgütleriyle sendikalar bir araya getirilerek ortaya çıkacak uzlaşma çerçevesinde yeni bir kanun hazırlanmalı.
>> İzmir Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası?ndaki (VOB) pamuk kontratlarının aktif hale gelmesi maliyetlerdeki dalgalanmaların azalmasına, uzun vadeli fiyatlardaki bilinirliğin artmasına imkan sağlayacağından bu konuda hazırlıklar yapılmalı.
Merkez Bankası?na;
>> MB zorunlu karşılık oranlarını 1 puan arttırarak, kurun gerçek değerine gelmesine yönelik talebimize katkı sağlayacak bir adım atmış oldu.
>> MB?ye bu katkısından dolayı teşekkür ediyoruz. Ancak bu kararın tam anlamıyla ihracatçıya nefes aldıracak bir hamle olmadığı göz ardı edilmemeli.
>> Ruble?de olduğu üzere İran Riyali ve diğer komşu ülkelerin para birimleriyle ticaret yapılması için Merkez Bankası daha fazla aktif olmalı. Sürecin yönetimine destek vermeli.
>> Döviz kuru üzerinde asıl belirleyici olan politika faizi yüzde 7?den yüzde 6?ya indirilmeli.
Eximbank?a;
>> Toplam ihracatın sadece yüzde 4,3?ünün sigortasını yapan Eximbank daha aktif olmalı. Yavaş işleyen ihracat sigortası sistemi hızlandırılmalı.
>> Eximbank, kullandığı enstrümanlar arasına ?kur riski sigortasını? dâhil etmeli.
>> Kullandırdığı kredilere uyguladığı yüksek faiz nedeniyle temel işlevinden uzaklaşan Eximbank, ihracatı desteklemek için bu oranları hızla aşağıya çekmeli.
>> Eximbank?ın, yurtdışı tahsilat sigortası (kredi sigortası) konusunda yeni ürünler geliştirilmeli, sigorta limitleri ve sigorta şemsiyesi altındaki ülkelerin sayısı artırılmalı.
>> Eximbank?ın yönetimi bankacılık yasasından çıkartılarak, ihracatçıya destek verecek özerk bir yapıya kavuşturulmalı.
Ahmet Akbalık: MB görev alanını genişletsin
Hazırgiyim Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık ise konuşmasında şunlara yer verdi:
?2008 krizi sonrası sektörümüz, özellikle AB?deki şirketlerin küçülmeleri ve kendilerini revize etmeleri sonucu avantajlı hale geldi. Bu firmaların, kendilerine yakın olan coğrafyalardan hızlı mal alımları ve bizim de bu alandaki gücümüz, sektörümüzün ihracatı artırdı.
Euro, dolar karşısında değer kaybetmesine rağmen sektörümüz bir artış yakalamıştı. Fakat alımların artması ve piyasaların rahatlaması, şartları 2008 öncesi noktaya getirdi. Gelinen bu noktada, artık daha hacimli alımlar yapan firmalar, siparişlerinin hızlı teslim edilmesinin yanı sıra fiyat avantajlı ülkelere de rağbet gösteriyor. İlk etapta Tunus, Fas ve Mısır daha sonra ise Uzakdoğu ülkeleri bu noktada ön plana çıkıyor. Bu durum, kur ve girdi maliyetlerinin yüksekliği gerçeklikleriyle birleşince sektörümüz için riskler oluşturuyor.
Kura bir müdahale yapılmazsa ve ulaşım, hız ve kaliteli mal avantajlarımız fiyatla örtüşmezse; sektörümüz zora girecektir. 2011 başlarında ya da ikinci çeyreğinden itibaren, yakın coğrafyadaki ve Uzakdoğulu rakiplerimiz avantajlı konuma geçmeye başlayacaktır. Sektör son 5 yıldır ciddi bir mücadele vermektedir, avantajlarımızı kaçırmayalım.
Öte yandan Merkez Bankası enflasyonla sınırlı olan görev tanımına iktisadi büyüme, istihdam ve dış ticaret hedeflerini de eklemeli. Bunların tamamında başarı sağlanması halinde iyi bir yönetim göstermiş olacaktır.?
Emre Kızılgüneşler: Bertaraf olmak istemiyoruz
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler ise şunları söyledi:
?Dün medyada yer alan Başbakanımızın ?değerli TL onurumuzdur? beyanatını okuduk. Eğer aldığımızın fazlasını satabileceksek, sanayi tesislerimizin kapanmasını engelleyecekse, işsizlik rakamlarını arzuladığımız değerlere çekebileceksek dünyanın BRIC olarak adlandırdığı gelecek dönemin yıldızı olacak ülkelerin isminiTürkiye?yi ilave ederek dünyaya ?BRICT? olarak kabul ettirebileceksek bu değişimde üretimini korumayan, istihdam yaratmayan ve büyüme için rekabet gücü ortamını oluşturmayan ülkeler günümüzün moda tabiriyle bertaraf olacaktır. Biz ihracatçılar, MB ve hükümetin kur politikasına bitaraf değiliz. Bunun sonucunda da bertaraf olmak istemiyoruz.?
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.