Kastamonu doğal güzellikleri, Ilgaz Dağı, yeşili, tarihi konakları, ürün festivalleri ve kıyı ilçeleriyle turizm potansiyellerini ekonomiye kazandırmak için tam anlamıyla seferberlik başlatmış gibi… Hanlar restore ediliyor, konaklar yenileniyor, tarihi envanter gözden geçiriliyor…

Kastamonu?nun önemli değerlerinden biri de İzbeli Çiftliği.

Osmanlı Padişahı IV. Mehmet (Avcı Mehmet) tarafından, 1651 yılında İzbeli Ailesi?ne verilen çiftlikte, Osmanlı Ordusu?na sipahi yetiştirilmiş. Kurtuluş Savaşı?nın olduğu yıllarda Hafız Selman İzbeli, Kastamonu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kadınlar Kolu kurucularından ve Kastamonu?da ilk kadın Belediye meclisi üyesi olmuş. Sıkı bir Atatürk hayranı ve kendi deyimiyle bir ?Cumhuriyet kadını.? Varlıklı bir aileden geliyor. Savaştan sonra herkesten önce Türkçe harflerle okuma yazmayı öğrenmiş ve hep “Ben Cumhuriyetçiyim” diyerek çevresindekilere örnek olmayı sürdürmüş.

Kurtuluş Savaşı sırasında Kastamonu?daki kadınları toplayarak, asker için çorap, kazak, fanila ördürüp cepheye göndermiş. Mustafa Kemal Atatürk, 1925 yılında Kastamonu?ya yaptığı ziyaret sırasında İzbeli Çiftliği’nde kalmış. Çiftlikte bugüne kadar sayısız devlet adamı, komutan ve üst düzey yetkililer ağırlanmış.

Atatürk’ün o gün kullandığı yatak örtüsü İzbeli Ailesi tarafından, Kent Tarihi Müzesi?ne bağışlanmış.

400 yıldır İzbeli Ailesi?nde olan çiftlik; 2002’den itibaren, sabah kahvaltıları servisi sunuyor.  Özellikle, TBMM?de birçok Bakanın hafta sonu kahvaltısı için seçtiği İzbeli Çiftliği; ülkemizin kahvaltı yapılacak, en iyi 10 kahvaltı mekanından biri olarak gösteriliyor. Ziyaretçilerin en beğendikleri yiyecekler arasında Kastamonu?nun ünlü etli ekmeği, ayran ve eğşi bulunuyor. Bu lezzetlere ulaşmak zor değil… İzbeli Çiftliği’nin Kastamonu merkeze uzaklığı yaklaşık 10 dakikalık bir mesafe… Çiftliğin, deyim yerindeyse eli ayağı Sabiha Ana. Çiftlik evinin her köşesinde otantik bir ürün, tarihin içinden bugüne mesaj taşımak için kalmış özel bir obje… Kılıçlar, çakmaklı tüfekler, aydınlamta araçları duvarda asılı… Ve en önemlisi Padişah Avcı Mehmet’in fermanı, beratlar… Eşsiz bir doğa ve tarihi atmosferin içinde geleneksel ürünlerin sunulduğu eşsiz kahvaltı sofrası… Bunlar evin sahibi Sabiha Ana’nın özenli seçimiyle konuklara ikram ediliyor. Öyle sıradanlık beklemeyin, hangi tabakta ne görmüşseniz Sabiha Ana’ya detayları sorabilirsiniz. Neyi neden yaptığının bilincinde bir “iş kadını” O. Dünya Gazetesi tarafından 2003 yılında düzenlenen ?Yılın Başarılı İş Kadınları? yarışmasında Kastamonu?daki çalışmaları için ödül alan Sabiha İzbeli, yıllar geçtikçe değerlenen tarihi, gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor.

Bunun da yolu özenle hazırlanmış kahvaltı sofrasından geçiyor… Taze sağılmış süt, sahanda yumurta, çiftlikte yapılmış özel peynir, Sabiha Ana’nın elleriyle yaptığı kızılcık, dut, erik çeşitlerinden oluşan reçeller, organik tohum ile yetiştirilen domates ve biberler, yeni toplanmış doğal elma ve armutlar… Eşsiz bir lezzet şöleni…

Sabiha İzbeli, başlangıçta çiftliğin bu tarzda turizme kazandırılması önerisine sıcak bakmamış ama bugün, “İyi ki beni ikna etmişler” diyor. Sabiha Ana düşüncesini şöyle anlatıyor:

“Çiftlikteki meşhur kahvaltılarımızın, bir turizm hizmetine dönüştürülerek, Kastamonu?ya gelen ziyaretçilerin de kullanımına açılması fikrini bana söylediler. Fikri ilk duyduğumda, şiddetle reddettim. Zira, yemek yemeye gelen konuklardan, ?para? alınması konusu bana hiç uygun gelmedi. Gel zaman git zaman, Kastamonu?da tanıdığımız birçok dostumuz, şehir dışından gelen misafirlerini bize getirmeye başladı ve bugünlere gelindi.  Artık bu hizmeti, kentimize katkımız olsun diye yapıyoruz.”

Yaklaşık 860 dönüm üzerine kurulmuş olan çiftlikte Türk misafirperverliğinin en güzel örneğini Sabiha Ana’nın yanında oğlu Serdar İzbeli de gösteriyor. Sabahları konuklarını ağırlayan Serdar İzbeli, uçsuz bucaksız çiftliği yönetmenin yanı sıra, Kastamonu Ziraat Odası Meclis Başkanlığı görevini yürütüyor. Konukların en üst düzeyde ağırlanması sürecine, torunlarını da katan Sabiha Ana, ?Sen ağa, ben ağa, inekleri kim sağa? sözünü hatırlatarak, çiftliğin hanım ağası olarak, herkesi iş sürecinin içine katıyor.

Yazın tatili denizde, kumda olur demeyin. Her mevsim İzbeli Çiftliği’ne uğrayabilirsiniz. Kastamonu’da özel bir mekanınız olduğunu hissedeceksiniz.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın