Yaz, ramazan, bayram? hepsi bitti. Şimdi harekete geçme zamanı. Piyasalardan yavaş yavaş canlanma sinyalleri geliyor. İşletmeniz hazır mı? Özgür Kaşifler Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Subegüm Bulut, KOBİ sahiplerine bayram sonrası işletmelerini canlandıracak önerilerde bulundu. Bulut’un açıklamaları şöyle:

Bayram sonrası işletmenizi canlandıracak öneriler

Biz Özgür Kaşifler?de işlerin yoğunluğunun azaldığı yaz günlerini yeni sezonu planlamak ve sistemlerimizi gözden geçirmek için harika bir fırsat olarak görürüz. Peki, siz bu zamanı nasıl değerlendiriyorsunuz? Mesela şöyle detaylı bir pazarlama planı hazırlayabildiniz mi? Hedef kitlenize en uygun pazar segmentasyonunu belirlemek için demografi ve psikografinizi gözden geçirdiniz mi? Ya da işletmenizin finansal durumunu düzeltmek üzere yılın geri kalan 3,5 ayı için şöyle esaslı bir nakit planlaması yapabildiniz mi? Belki de mali oranlarınızı gözden geçirip, borç/özsermaye dengenizi de dikkate alarak yılsonu hedeflerinizi revize etmiş olabilirsiniz. Ya da insan kaynağınızı iyileştirmek üzere yeni bir istihdam planlaması yapmış, organizasyon şemanızı modifiye ederek daha verimli bir operasyonel yapı oluşturmuşsunuzdur?

N?oldu? İçinizi sıkıntı mı bastı? Yoksa daha tatilin etkisinden kurtulamadınız mı? Psikografi de ne mi demek? Mali oranlar mı? Iğğ! Onlar muhasebecinin işi değil miydi mi diyorsunuz? Olmayan organizasyon şemanızı da modifiye edemezsiniz zaten, değil mi? Eminim sürekli çok meşgulsünüzdür ve bu konulara ayıracak vaktiniz yoktur, ne de olsa bunlar büyük konular, çoğu iş sahibinin yanına yaklaşmadığı konular. Büyük şirketlerin yapacağı şeyler. Sizin gibi bir KOBİ?nin canlanmak için tek ihtiyacı olan şey olsa olsa daha fazla sermaye olurdu, değil mi? Peki ben size şimdi 1 milyon TL versem? Yok yok 10 milyon TL vereyim… Ya da canlanmak için sadece şuankinin iki katı satış yeterli mi diye düşünüyorsunuz? Ben size iki değil üç kat fazla müşteri göndereyim? Sorunlarınız halloldu mu? Şimdi de yeni sorunlar çıktı değil mi? Bir düşünün? Ama düşünemiyorsunuz ki çok bıkkınsınız. Belki de artık çok ciddi bir paradigmaya sahipsiniz; ?burası Türkiye, ne yapsak işler düzelmez!? diye düşünüyorsunuz

Dostlar, onu bunu bırakın, işletmenizin canlanmak için tek bir şeye ihtiyacı var: Size. Sizin zihninize. Şu söz ne kadar anlamlı: Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur. Durmadan çalışarak belki günlük işleri yetiştirebilirsiniz ama düşünme kapasitenizi daraltırsınız. Bu da işletmenizin gelişimini tıkar. Çünkü oturup stratejiler, çözümler geliştirmedikçe işletmeniz gerçek anlamda ileriye gidemez. Mevcut şartlarınız göz önüne alındığında bunu yapacak olan tek kişi sizsiniz ve ancak dingin bir zihinle yapabilirsiniz. Daha iyi anlatabilmek için bir an durumu uç noktaya çekelim. Geçmişte örneğin üç gün üç gece hiç uyumadan bir proje yetiştirdiğiniz bir zaman olmuştur. Üç günün sonunda nasıl hissediyordunuz? Hiçbir şey düşünecek halde değildiniz sanırım. Bu yorgunluk haline 10 üzerinden 10 diyelim. Şimdi bir de diğer uca gidelim ve yine geçmişte işle hiç ilgilenmediğiniz ve süper zinde olarak dönmüş olduğunuz bir tatili düşünün. Mesela işinizi kurmadan önce maaşlı çalışırken gittiğiniz bir tatil olabilir. Ya da öğrenciyken final sınavlarını bitirdikten sonra gittiğiniz bir tatilin dönüşünü hatırlayın. Zihniniz son derece açık, kendinize güveniniz yerinde, her şeyi başarabilir gibi hissettiniz herhalde. Bu dinlenmişlik durumuna da 1 diyelim. Şimdi bu iki uca göre şu anki yorgunluğunuza bir not verin. 6 mı 8 mi? Kaç verirseniz verin, her halükarda bazı şeyleri düşünemeyecek halde olacaksınız. Ne yeni bir şey öğrenmeye, ne de onu hayata geçirmek için oturup düşünmeye enerjiniz olmayacak. Enerjisizlik zihnin çalışmasını sekteye uğratır.

Esasen pazarlama planı yapmayı, mali oranları, organizasyon şeması kurmayı herkes öğrenebilir. Mesele bu bilgileri işletmenizde birebir uyguladığınız bilgiler haline getirebilmek. Bunun için de zinde olmanız gerek. Amerikalılar der ki, zihinle paraşüt birbirine benzer, ikisi de açık olduğu zaman çalışır. Bu sebeple de, sevgili dostlar, hayatınızı dengeli yaşamak zorundasınız. Yaşam enerjinizi her zaman belli seviyede tutmalısınız, seviyenin altına düştü mü yakıt ikmali yapmalısınız. Özetle, çalışmak gerektiğinde çalışmalı, dinlenmek gerektiğinde dinlenmelisiniz. Ve dinlenirken kendinizi suçlu hissetmemelisiniz. Asıl dinlenmeyip işletmenizin geleceğini tehlikeye attığınızda endişe etmelisiniz.

Bazen tavşan, bazen kaplumbağa? Unutmayın ki, kaplumbağa tavşanı yenmiştir, üstelik hedefe giden yolculukta arasıra durup kenardaki çiçekleri de koklaya koklaya, yolculuğun tadını çıkara çıkara? Ben de zaman zaman bunu yapmasaydım, minik kızımın kaplumbağaya ?tupapa? dediğini farkedemeyebilirdim. Sizin çocuğunuz ne diyor? Farkında mısınız? Hatırlıyor musunuz?”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın