SEDA POYRAZ >> Türk siyasetindeki tansiyon yaklaşan 12 Eylül Anayasa Referandumu?yla artıyor. PKK?yla savaş giderek ısınıyor. Sağımız solumuz işsizlerle dolu. İşi olanlar da geleceklerinden hiç emin değil?
Hani neresinden baksanız iç karartıcı diyeceğiz ki, Türk ekonomisinin klasiği olan İstanbul Sanayi Odası?nın Türkiye?nin 500 Büyük Firması Araştırması verileri, 2008?in son çeyreğinde başlayarak krizin tavana vurduğu 2009 yılında en büyüklerin krizi yaşamadığını ortaya koyuyor!..
Şüphesiz ki İSO?nun her yılın yaz sıcaklarında merakla beklenen araştırması, kılcal damarlarına inilerek tüm rakamlarında analiz konusu olabilir. Satırbaşıyla ifade edersek; İS0 500 genelinde üretimden satışlar, satış hasılatı, istihdam ve ihracat azalırken, dönem karı, toplam kâr ve katma değer artarak mali yapı düzelmiş. Bu çerçevede özel sektörün ?satışları düşerken kârı artırabilmek gibi son derece olağanüstü bir beceri? gösterdiğini görüyoruz. Sermaye açısından baktığımızda 500 büyüğün krizden ?tam not? aldığı söylemek mümkün?
Kârlılıktaki gelişmeye rağmen, aylar itibariyle işsizlikte rekorların egale edildiği 2009?un beklenen sonucu ise İSO 500?ün istihdamına yansımış durumda. Kârlılık artarken, istihdam azalmış. Bu arada küresel kriz yılında son derece temkinli bir tutum sergileyen devler, kredi, dış kaynak kullanımını da azaltmış.
Aslında, Türkiye?nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu?ndaki sürpriz kâr gelişmesini, Şubat ayında Forbes Dergisi?nin açıkladığı En Zengin 100 Türk İşadamı araştırması da ortaya koyuyordu. O dönem belirtmiş olduğumuz gibi, işadamlarının 2009?da 2008 yılına göre servetlerini yüzde 55 oranında artırmış olmasının, 500 Büyük Firma sonuçlarına yansıması kaçınılmazdı?
Şüphesiz ki, ekonomide olumlu sinyaller var.. 500 Büyük Kuruluş?un kârlılığındaki artışın, sonuçları itibariyle pek de parlak olmayan 2008 yılıyla kıyaslandığını da dikkate almak gerekiyor. Ayrıca, satışlardaki gerilemede, 2008 stoklarının eritilmesinin de payı da göz önünde tutulmalı? Bu yılın sonuçlarının detaylı analizi iktisatçılara ait olsa da, ?satışlar düşerken, kârın artması? ve istihdamda ciddi gerileme, krizin ceremesini yine çalışan kesimin ödediğinin açık göstergesi?
Kriz gerekçeli tensikatlar ya da mevcut ücretlerde yapılan düşüşler veya ödemelerdeki gecikmeler nedeniyle ücretli kesimin mağduriyeti fena halde artıyor. Tek haneli enflasyon oranlarına rağmen, satın alma gücünün giderek ciddi ölçüde eridiğini de hep beraber yaşıyoruz.
Geçtiğimiz yılın rekor işsizlik rakamlarında resmi istatistiklere göre hafif bir düşüş eğilimi görülse de, yakın çevrenizden, yeni işe giren tanıdığınız var mı diye sorsak, istisnai yanıtlar alabileceğimizi düşünüyoruz.
2009?u, 2010?a bağlarsak, imalat sanayi kapasite kullanım oranı, son sekiz aydır tüm mal gruplarında aralıksız artış göstererek, Temmuz ayında yüzde 74.7 düzeyine çıkmış bulunuyor. Bu noktada son dönemde acaba otomobil satın alma girişiminiz oldu mu diye soracağız? Eğer olduysa, son yıllarda gündemimizden tamamen çıkan ?sıra bekleme? sürecine büyük olasılıkla dahil olmuşsunuz demektir. Bazı markalarda yoğunlaşan modellerden birini seçip de otomobilinizi bayiinizden birkaç gün içinde satın alma şansınızın pek de olmadığını söyleyeceğiz.
Otomotiv sektörü, sanayinin kalbi.. Üretim hacmi, istihdamı, ihracatı, yarattığı katma değerle, ekonominin barometresi de denebilir? Bu yılın başından itibaren ortaya çıkan üretim ve satışlardaki artış, 500 Büyük Firma?nın, 2010 yılı sonuçlarının daha parlak olacağını ortaya koyuyor.
Sanki umutlar hep erteleniyor.. Küçük ve orta boy şirketlere yansımaları daha geç olsa da Türk sanayinin devlerinin geçtiğimiz yıla dair sonuçları ve paralelinde makro istatistikler, aynı zamanda toparlanmaya net bir şekilde işaret ediyor.. Hatta insanın aklına ?küresel kriz büyükleri gerçekten de teğet mi geçti? sorusu bile geliyor!..
Önümüzdeki yıl, İSO 500 Sanayi Kuruluşu 2010 yılı sonuçları açıklandığında üretimden satışlar, istihdamın artması kaçınılmaz görünüyor. Nitekim, bu yılın istihdam gerilemesi, ister istemez 2010 istihdam artışına artı katkı yaratacaktır. Çok büyük bir sürpriz gelişmeyle aksi sonuç ortaya çıktığında ise gerekçesi ne olabilir, şimdiden merak ediyoruz!..
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.