Prof. Dr. Halûk KABAALİOĞLU >> Günümüzde hukuk sistemleri zaman zaman teknolojik gelişmelere ayak uydurmakta zorlanıyor. Fikri mülkiyet hakları bu zorlukların yaşandığı en önemli alanlardan birini oluşturuyor. Bilgi teknolojisindeki devrim niteliğindeki gelişmeler hayatımızı geri dönülemez şekilde değiştirdi. İnternet hayatımıza girdi. Çoğumuz günde birkaç kez internete girmeden yapamıyoruz. İnternetin kullanımı da çok gelişti. Özellikle bilgi ve medya paylaşımının internet aracılığıyla gerçekleşmesi kişisel bilgilerin korunması gibi sorunların yanında telif haklarının korunması açısından yeni önlemleri gündeme getirdi. Gerek uluslararası alanda gerekse ulusal alanda fikri mülkiyet haklarının korunması ile ilgili kuralların teknolojik gelişmelere uyum sağlaması önemli bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.

Bilgi ve telekomünikasyon teknolojilerinin gelişmesi başta edebiyat ve sinema eserleri olmak üzere çeşitli bilgi, görüntü, eser ve diğer ürünlerin dijital ormata aktarılmasını ve bu dijital bilgilerin internet ağları aracılığıyla anında iletilmesi ve paylaşılabilmesini mümkün kılıyor. Bu ortamda telif hakları başta olmak üzere, fikri mülkiyet haklarının korunması; yasal altyapının da uyum sağlamasını gerektiriyor. Bu alanda WIPO ve DTÖ’nün etkin bir görev yaptığı söylenebilir. Ancak uygulama ve yaptırım konusunda zorluklar yaşanıyor. Dijital ortam, ulusal sınırları hükümsüz kılıyor, teknik inovasyonlar kopyalamayı kolaylaştırıyor, ortak kullanımı mümkün kılıyor.

Dijital alanda telif haklarının korunması hususunda atılan her adım beraberinde yeni tartışmaları da getiriyor. Avrupa Birliği’ne baktığımızda hem Birlik düzeyinde hem de ulusal düzeyde yoğun tartışmaların yaşandığı görülüyor. 1 Haziran’da Avrupa Parlamentosu Yasal İşler Komitesi’nde görüşülen ve Fransız parlamenter Marielle Gallo tarafından sunulan rapor, dijital ortamda korsanlığın engellenmesini amaçlıyor. Ne var ki, gençleri hapislerde mi süründüreceksiniz gibi yaklaşımlarla karşılanabiliyor. Benzer şekilde, Fransa’da gündemi çok uzun süre meşgul eden HADOPİ Yasası da dijital korsanlığın önüne geçilmesi amacıyla cezai yaptırımlar öngörüyor.

Mevzu bahis tartışmalar esas olarak dijital ortamda telif haklarının korunması konusundaki 2 temel bakış açısını birbirinden ayırıyor: Dijital ortamda ürünlere erişim serbest mi olmalı yoksa geleneksel anlamda telif hakları sistemi mi uygulanmalı? (…) Bu konu hem şirketler düzeyinde hem de ulusal politikalar ekseninde tartışılıyor.

Unutmamak gerekir ki, telif hakları ve ilgili hakların korunması yeni eser üretimi, müzik, film, basılı medya, yazılım, performans, yayın gibi çok çeşitli ürünün üretilmesini teşvik etmek açısından vazgeçilmez öneme sahip. Bu da dünya pazarında ve Avrupa pazarında rekabet edebilir olmak, istihdam ve büyüme yaratabilmenin ön koşullarından birini oluşturuyor. AB’ye bakacak olursak, bugüne kadar özellikle telif hakları alanında uyum çalışmaları ileri durumdadır. Bunun yanında özellikle hakların ihlaline karşı yaptırımların uygulanmasında, adli süreçler ile bu hakların yönetiminde daha fazla uyuma ihtiyaç vardır. AB de diğer ülkeler gibi WIPO çerçevesinde kabul edilen iki anlaşmaya uyum sağlamak üzere önlemler almaktadır. Bunlardan en önemlileri 2004/48/EC ve 2001/29/EC sayılı direktifler olup, bilgi toplumunda telif hakları ve ilgili haklar ile ilgili ortak kurallar ile uygulamaları tesis etmektedir.

Son olarak değinilmesi gereken bir husus da son dönemde internet erişim yasaklarıyla kamuoyunun ilgisini daha fazla çekmeye başlayan dijital ortamda telif hakları konusunun büyük bir araştırma alanı olduğu. Gerek AB iç pazarına uyum sağlanması gerekse Dünya Ticaret Örgütü kuralları ve standartlarının yakalanması için bu araştırma alanında önemli adımlar atılması gerekiyor.

İktisadi Kalkınma Vakfı bu alandaki gelişmeleri yakından takip etmektedir. Özellikle AB hukukundaki gelişmeler ve Türkiye’nin uyum çabaları bizim için önemli bir araştırma alanı teşkil etmektedir.

(Bu yazı, İktisadi Kalkınma Vakfı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle 12 Haziran 2010 tarihinde gerçekleştirilen “Dijital Ortamda Fikri Mülkiyet Hakları: Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü ve AB’de Son Gelişmeler ve Türkiye’ye Yansımaları” başlıklı konferansta İKV Başkanı Prof. Dr. Halûk Kabaalioğlu’nun yaptığı açılış konuşmasından alınmıştır.)


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın