Birbirinden çarpıcı konuların konuşulduğu, alanında en yetkin kişilerin konuşmacı olarak katıldığı Ezber Bozan Seminerlerinin ilk etabı, “Yeni Pazarları Anlamak ve Melek Yatırım” temasının işlendiği seminerle kapandı. Süzer Plaza Maan Performans Sahnesi?nde gerçekleştirilen organizasyonun konuşmacıları  Sosyolog Nurdoğan Arkış, Conmar Genel Müdürü Hakan Çınar, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak ve Lab-X’ten Melek Yatırımcı Arif Akdağ oldu.

“Özgürlüğün araban, kimliğin saatin mi!”

İş yaşamını etkileyen trendleri merak edenlerin ilgi gösterdiği seminerin ilk konuşmacısı; liderlik, iletişim ve yöneticilik konularında uzman, sosyolog Nurdoğan Arkış oldu. “Günümüz Toplumu” temalı bir konuşma yapan Arkış, davranış bilimlerinin fizik bilimlerden farklı bir boyutu olduğunu belirterek, “Biz birey olmayı isteriz ama öbür tarafta da bir yere ait olmaya çalışırız. Yani, birey olma-ait olma durumu arasında kalırız. Bunların aşırılaşması durumunda sorunlar oluşur. Birey olmanın ucunda bencillik, ait olmanın ucunda da bağımlılık var. En büyük bölünme birey olarak sağlanıyor. Bağımlılık durumunda birey başkaları için yaşıyor” dedi.

Son dönemlerde herkesin olabildiğince bencil olduğu bir ideolojinin pompalanmaya başladığını ifade eden Nurdoğan Arkış şunları söyledi:

“Olabildiğince bencil olun deniyor. Bir iş yerinde sabah, kimse kimseye günaydın demiyor, bu toplumsal durumu simgeliyor. Oysa iş daima iş yapılarak yapılan bir şey değildir. İşin içinde “geyik” olma durumu da var. Sürecin işleyişi ve toplumun bireye sunduğu şey, özgür olun mesajıdır. Özgürlük nasıl sağlanacak? Araba al, özgür ol! Özgürlüğün araban, kimliğin saatindir, deniyor. Davranış bilimlerinde kendiliğinden geçer diye bir şey yok, öz saygımızı korumalıyız. Zihnimiz çok önemli. Neden sorusu çok önemlidir, neden sorusunu sormalıyız. Neden sorusunu sormazsanız, kendinizi yönetemezsiniz, başkalarına teslim olursunuz. Beyninizde müthiş bir boşluk oluşur. Ne kadar kelime bilirseniz o kadar özgürleşirsiniz. Televizyonlarda bir tarafta Seda Sayan, bir tarafta Erman Toroğlu izleniyorsa, zihniniz ancak o kadar antreman yapıyor. Değerleri korumak için donanımlı olmak gerekir.”

Bu ülkenin dış ticarete çok ihtiyacı var

“Dünyadaki Yeni Pazarlar ve İletişim Fırsatları” konulu konuşma yapan Conmar Lojistik Genel Müdürü Dr. Hakan Çınar da konuşmasına dış ticaretteki deneyimlerini anlatarak başladı. 22 yıldır yaşadığı dış ticaret ve gümrük maceralarıyla genel atmosferi sergileyen Çınar, “Dış ticaret ülkeye bir katkı. Bu ülkenin dış ticarete çok ihtiyacı var. Legal anlamda dış ticarreti geliştirmek isterken, illegal çok hatalar yapıldı. Dış ticaret sadece operasyonel iş değil, lojistik anlamda da bu alanda çok şey var” dedi.

Dünya bir taraftan küreselleşirken, diğer taraftan da bölgeselleşiyor diyen Dr. Çınar, gruplaşmaların sadece coğrafi olmadığını, çeşitli amaçlarla oluşan birliklerin de olduğunu söyledi. Dünya ticaretinin 2000 yılında 6 trilyon Amerikan Doları, 2008’de 16 trilyon dolar, 2009’da da küçülerek 11,5 trilyon dolar olarak gerçekleştiğini hatırlatan Çınar, “G-7’ler dünya GSMH’sının yüzde 65’ini elinde tutuyor. Dünya ticaretindeki payları yüzde 52’dir. Grup çeşitli konularda müzakereler yaparak, dünya ekonomisinin geleceğini şekillendirmektir. Büyüme hızına, ticarete, nakit akışlarına yön verecek nitelikte kararlar almaktadırlar, burada strateji konuşturuluyor” diye konuştu.

“Hayat ticaretin üzerine kuruludur” diyen Çınar, “Hayat menfaatin, dolayısıyla ticaretin üzerine kuruludur” görüşünü ifade etti. Türkiye’nin dış ticareti hakkında da bilgiler veren Çınar, gümrük birliği süreçlerini değerlendirdi.

Pazar tanımı hakkında da konuşan Çınar, “Pazarın tanımını insan diye söyleyebiliriz. Çünkü insanın olduğu her yer pazardır. Tüketim insanların asla vazgeçemeyecekleri tek alışkanlıktır” dedi.

Çin, Hindistan ve Brezilya’sız olmaz

Ekonomi Gazetecilere Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak da “Yeni dünya ekonomisinde nasıl değişimler olacak, Türkiye hangi sektörlerde gelişebilir” sorularına cevap aradı. Toprak, “Önümüzdeki dönemde oyuna yeni oyuncular dahil oluyor; Çin, Hindistan ve Brezilya. Eski oyuncularla ticari ilişkilerimizi biliyorsununuz. ABD dünyanın en büyük ithalatçısıyken, partner ülke falan diyoruz ama bir skandal yaşanıyor, bu yüzden bu üç yeni oyuncu ile ne kadar doğru ilişki kurarsanız, Türkiye’yi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına taşırsınız. Başaramazsak 30’lar 40’larla oyalanır dururuz” diye konuştu. Üç ülkedeki gözlemlerini değerlendiren Celal Toprak, “180 milyon Hintli, İngilizce konuşuyor. İngiltere nüfusunun üç katı İngilizce bilen insan Hindistan’da yaşıyor. Dünya ticaret dilinin İngilizce olduğunu düşünürseniz, bu çok önemlidir. Dünyanın her yerinden bir sorunu için call centerları arayan biri, aslında Hindistan’da biriyle konuşuyor. Müthiş bir bilişim ve call center gelişmiş Hindistan’da” diye konuştu.

Çin, Hindistan ve Brezilya gibi gelişen ülkelerle işbirliği yaparak, dünya ekonomisi içinde yer alınabileceğini belirten EGD Başkanı Toprak, “Ancak bizim iyi yönetilememe gibi bir sorunumuz var. İlginçtir, 1995 yılında Tansu Çiller Krizi’nde, Türkiye bir dönem hükümetsiz kaldı, ülkeyi bürokratlar yönetti. Bu tarih, Türkiye’nin en iyi performans gösterdiği dönemdir. Hükümetler değil bürokratlar yaptı bunu. Bu dönemi soruşturan bir araştırma yapmayı bile düşündüm” dedi.

Bir hayale para yatırmak!

Arzu Uğur Eğitim Danışmanlık tarafından gerçekleştirilen Ezber Bozan Seminerleri’nin son oturumunun ana teması, istihdam konusuna çözümler getiren girişimcilikti. Lab-X’ten Melek Yatırımcı Arif Akdağ’ın konuşmacı olarak katıldığı seminerin başlığı ise “Melek Yatırım”dı. İyi fikri olan herkesi işbirliğine davet eden Arif Akdağ, melek yatırımcıların topluma karşı sosyal sorumlulukları olduğunu söyledi. Akdağ, “Yatırım yaptığımız işe sadece paramızı koymuyoruz, iş fikrini, deneyimlerimizi de koyuyoruz, hukuki yapılabilirliğine bakıyoruz” diye konuştu. “10 fikirden dört tanesi batabilir, para tükenmeye başlarken yön değiştirebiliyorsanız, o gemi batmaz” diyen Akdağ, “Ne mutlu ki, biz daha bir şey batırmadık. Melek yatırımcılık yeni bir sektör, önü tamamen açık. Kriz de melek yatırım sektörü için bir fırsattır. Çünkü, işini kaybeden, girişimci şapkasını takıp başarı öyküsü yazacaktır” dedi. Girişimciliğin yaşının önemli olmadığını, önemli olanın fikrin genç olması gerektiğinin altını çizen Akdağ, “Fikir değerlidir, size deli dedikleri zaman doğru yoldasınız demektir, icat çıkarma dedikleri zaman, siz icat çıkarmaya devam edin. Melek yatırımcılıkla, keleklik aynı şey mi? Düşünün. Fikriniz varsa, onu satmayı, ona sermaye bulmayı tartışıyoruz” diye konuştu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın