Son iki yıldır negatif büyüme elde elden sigorta sektörünün temsilcileri Active ACADEMY tarafından düzenlenen 3. Sigorta Zirvesi?nde bir araya geldi. Sektörün sorun ve beklentilerinin dile getirildiği Zirve?den niş pazarlar ve yeni müşteriler bulunmalı mesajı çıktı.
Active ACADEMY Sigorta Zirvesi, üçüncü kez kapılarını açtı. ?Yeni normal? olarak adlandırılan kriz sonrası ekonomik düzende sigorta sektöründe öne çıkacak gelişmelerin ve sigorta liderlerinin yeni dönem stratejilerinin ele alındığı Zirve?de, büyüme ve kârlılık açısından son iki yıldır negatif yönlü bir seyir izleyen sektörün niş pazarlara yönelerek yeni müşteriler edinmesi gerektiği mesajı verildi.
Active ACADEMY 3. Sigorta Zirvesi?nin açılış konuşmalarını ise Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı S. Selçuk Pehlivanoğlu, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Genel Sekreteri Erhan Tunçay, TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül ve Hazine Müsteşar Yardımcısı Burhanettin Aktaş gerçekleştirdi. Selçuk Pehlivanoğlu, konuşmasında sektör oyuncularına ?7,6 milyon okuma yazma bilmeyen vatandaşı olan, 8 bin dolayında orta öğrenim kurumuna karşın 4.000?den fazla dershanesi bulunan, üniversite kapısında bekleyen 1 milyonu aşkın öğrencisi olan, çocuklarını düşük ücretli hizmet sektörü çalışanı durumundan çıkarıp bilgi işçisi konumuna getirememiş, 150 bin öğretmen açığı bulunan, 5 milyon işsiz gence sahip ülkeyi sigorta eder misiniz?? sorusunu yöneltti. ?Eğitim mücadelesi milli mücadeledir,? diyerek konuşmasını sürdüren Selçuk Pehlivanoğlu, bugün düşünülmesi gereken tek şeyin gelecek olduğunun da altını çizdi.
Erhan Tunçay ise sektörde 1?i reasürans şirketi olmak üzere 55 aktif oyuncu olduğunu belirterek 2009 yılında 2.000?in üzerinde istihdam yaratıldığını ancak 2 yıldır küçülme trendinde olan sektörde hayat ve hayat dışında sigorta olarak 12.283.000 TL?lik prim büyüklüğüne ulaşıldığını söyledi. ?Hasar prim dengesi ise yüzde 75. Sektörün küçülmesine rağmen hasar ödemelerinde yüzde 21, dosya sayısında yüzde 31 artış oldu? diyen Tunçay, devletten haksız eleştiri yerine destek beklediklerini ifade etti.
TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül ise katılımcılara şöyle seslendi: ?2009 bilançosuna göre mevduat ve katılım fonu 515 milyar TL, toplam tasarruf mevduatı ise 320 milyar TL?ye ulaştı. Bunun 139 milyarı sigortalı. 6,9 milyar TL mevduat rezervi var. Toplam mevduatın yüzde 27?si de sigortalanmış durumda, yani toplam mudilerin yüzde 92?si sigorta kapsamında.?
Açılış töreninin son konuşmacısı Hazine Müsteşar Yardımcısı Burhanettin Aktaş sektörün teknik kâra odaklanması gerektiğini söyleyerek prim üretiminin milli gelire oranının yüzde 1,3 olduğunu ifade etti. Aktaş konuşmasını şöyle sürdürdü: ?2009 yılında ülkemizde bulunan yabancı sermayeli sektör şirketlerinin sayısı da 35?e yükseldi. Türk mevzuatında yapılan değişiklikle sermaye ve risk yapısı da değişti. Dayanıklılık arttı, vizyon genişledi. Avrupa Birliği?nin 13 direktifini tek çatı altında toplayan ?sermaye yeterliliği? çalışması sürdürülmektedir. Dolayısıyla, 2012 yılında Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanacak kriterler için Türk sigorta sektörü hazır olacaktır.? Açılış konuşmalarının ardından kürsüye çıkan Ernst & Young Güneydoğu Avrupa Bölgesi Aktüerya Hizmetleri Kıdemli Müdürü Lampros Gkoqkos ise ?Risk Stratejileri ve Solvency II Bazında Değerlendirmeler? konulu bir sunum yaparak katılımcıları yükümlülükleri karşılama yeterliliği konusunda bilgilendirdi.
3. Sigorta Zirvesi?nin ?Yeni Normal?de Sigorta Sektöründe Öne Çıkacak Gelişmeler? konulu ilk oturumunda ise sektörün yaşadığı teknolojik dönüşüm, Bireysel Emeklilik Sistemi ve katılım sigortacılığı (tekafül) konuları gündeme getirildi. Oturum başkanlığını üstlenen Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Karacık, giriş konuşmasında şunlara değindi: ?Dünyanın milli hasılası yaklaşık 60 trilyon dolar, bunun içinde sigortacılığın payı ise uzun zamandır 4 trilyon doların üzerinde. Türkiye?nin payı ise globalde yüzde 1. Gelecek dönemde ülkemizdeki sigortacılık sektörünün 40 milyar dolarlık bir üretime sahip olmasını bekliyoruz. Ancak şu anda bu rakamın ancak çeyreğindeyiz.?
Oracle Sigorta Sektörü Yöneticisi Bülent Karal ve CGM Türkiye Genel Müdürü Dr. Fatma Zakaryan ise sektörün yaşamakta olduğu teknolojik değişim hakkında bilgi verdi. Karal, sektörün teknolojik eğilimlerini ?rekabet ? çevik olabilmek?, ?risk ve yerel mevzuata uyum sağlamak? ve ?operasyonel mükemmellik? başlıkları altında irdelerken Zakaryan, sektörün kriz öncesi ve sonrası dönemini değerlendirerek ?Krizle birlikte düşen kâr marjları, şirketlerin kârlı müşterileri elde tutma çabasını artırdı. Bu süreçte ise ortaya son derece karmaşık sözleşmeler çıktı, bunun akabinde de yeni teknolojik çözümler geliştirildi? dedi.
David Kohen: ?Türkiye?deki katılım bankacılığı hızla büyüyor, neden katılım sigortacılığı da gelişmesin??
KOSİTAŞ Sigorta Brokerliği Yönetim Kurulu Başkanı David Kohen ise, her ne kadar Türkiye G-20 ülkeleri arasında 14. sırada yer alsa da Türk sigortacılık sektörünün dünyada 36. sırada geldiğini belirterek sektörün beklenen büyüklüğe ulaşması için yeni iş modellerinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Solvency II (Yükümlülükleri Karşılama Yeterliliği) standartları getirildiğinde sektörde buna dayanacak çok fazla şirketin olmadığına dikkat çeken Kohen, yurtdışından örnekler verdiği konuşmasında katılım sigortacılığı (tekafül) konusunu gündeme getirdi. Sigorta sektörünün pastasını büyütmek zorunda olduğunu da sözlerine ekleyen David Kohen, Türkiye?deki katılım bankalarının hızlı bir büyüme kaydettiğini, bu nedenle katılım sigortacılığının da daha fazla kişiye ulaşmada etkili olabileceğini söyledi. ?Bu sistem Körfez?deki ülkelerde ve Malezya?da halihazırda kabul görüyor,? diyen David Kohen, Fransa?da 5 milyon Müslümanın yaşadığını ancak katılım sigortacılığının ülkede henüz konuşulmaya başlamadığını belirtti. Davetliler arasında bulunan Hazine Müşteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü Dr. Ahmet Genç ise, yasal mevzuatın tekafüle uygun olduğunu dile getirdi.
Mete Uğurlu: ?Türkiye?nin BES potansiyeli çok büyük.?
Emeklilik Gözetim Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Mete Uğurlu ise sunumunda Bireysel Emeklilik Sistemi?ne (BES) ilişkin rakamsal verileri paylaştı. ?Türkiye?de 13 emeklilik şirketi var. Yatırım fonu adedi ise 128. Bugün itibariyle 2.068.065 katılımcının toplam fon tutarı ise 9 milyar 827 milyon TL? diyen Uğurlu, 2009 yılında BES şirketlerinin toplam kârının 238 milyon dolara ulaştığını belirtti. Sigortacılık sektöründeki kârın yüzde 44?ünün BES kaynaklı olduğunu da sözlerine ekleyen Mete Uğurlu, emekli sayısının hızla artacağına dikkat çekerek 2020 yılında 385.245 kişinin Bireysel Emeklilik Sistemi sayesinde ek gelir elde edeceğini söyledi. Türkiye?nin 2008?de nominal pozitif getiri sağlayan 3 ülkeden biri olduğuna da işaret eden Uğurlu ?OECD ülkelerindeki toplam emeklilik fonu Gayri Safi Yurtiçi Hasıla?nın yüzde 63,4?ünü oluşturuyor. Türkiye?de ise bu oran sadece yüzde 1,7. Bu rakamlar, Türkiye?nin sahip olduğu potansiyelin büyüklüğünü açıkça gösteriyor,? dedi.
Dr. Ahmet Genç: ?Yeni düzende önceliğimiz 5684 sayılı Kanun ve FSB çerçevesindeki tedbirlerin uygulanmasıyla geleceğe yönelik analizler olacak.?
Zirve?nin ikinci ana oturumunda ise ?Sigorta Liderlerinin Yeni Dönem Stratejileri? tartışıldı. Oturum öncesinde bir konuşma yapan Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü Dr. Ahmet Genç Türk sigortacılık sektörünün yeni düzenini üç başlık altında ele aldı. ?2007 yılında çıkartılan 5684 sayılı Kanun, son 10 yılda enflasyonun radikal biçimde düşerek tek haneye inmesi ve küresel ekonomik kriz, sektör oyuncularını yeni düzene uyum sağlamaya yöneltti? diyen Genç, geleceğe dair önceliklerini de paylaştı. IAIS prensiplerine 2013 yılından önce uyum sağlamayı hedeflediklerini dile getiren Dr. Ahmet Genç, sektördeki aktörlerin daha yakından takip edileceğini, stres testi içeren geleceğe yönelik analizler yapılacağını, risk unsurlarının belirleneceğini, 5684 sayılı Kanun?da ve mevzuatta belirtilen unsurların işlerliğinin sağlanacağını ve G20 ülkelerindeki FSB çerçevesindeki tedbirlerin uygulamaya konacağını ifade etti.
Başkanlığını Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güler Aras?ın yaptığı ikinci ana oturumun ilk sunumunu gerçekleştiren Ergoİsviçre Emeklilik ve Hayat Sigorta Genel Müdürü Recep Akkaya ise tüm dünyada olduğu gibi Türkiye?de de insan ömrünün uzadığını, ortalama yaşam süresinin 72 yıla çıktığını, ancak mevcut sosyal güvenlik sistemlerinin bu gelişmeye hazırlıklı olmadığını belirtti. Son 5 yıldır SGK reformları yapılıyor, daha da yapılacak ancak demografik unsurlar incelendiğinde emekli maaşlarında reel bir artış yaşanmayacağı görülüyor? diyen Akkaya, Bireysel Emeklilik Sistemi?nin bu nedenle büyük önem taşıdığını dile getirdi.
TÜSAF Başkanı: ?Bankalardan ve otomotiv firmalarından iyi niyetli davranmalarını bekliyoruz.?
Recep Akkaya?nın ardından söz alan Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonu (TÜSAF) Başkanı Levent Ergun ise sigorta acentelerinin sorunlarına dikkat çekerek sektördeki rekabetin adil olmaktan uzaklaştığını dile getirdi. ?Bankalar ve otomotiv firmaları, satış sırasında hakim durumlarından faydalanarak haksız rekabete yol açıyorlar? diyen Ergun kamu otoritesinden bu konuda düzenleyici karar beklediklerini belirtti. Acente sayısına ilişkin spekülasyonlara da açıklık getiren Levent Ergun, ?Acente sayısını değil verimliliği artırarak satışları çoğaltmaya çalışmalıyız? dedi ve acente komisyonlarının düşürülmemesi gerektiğini söyledi.
Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri ise sektörün son iki yıldır küçüldüğüne dikkat çekerek stratejik planlamanın ve değişim yönetiminin önemine değindi. ?Günü kurtaran değil çözüme odaklanan bir bakış açısı gerekiyor,? diyen Utkueri, Türk sigorta sektörünün en büyük sorununun uzun vadeli ve sürdürülebilir büyüme getirecek hareket planları oluşturamaması olduğuna dikkat çekti.
?Mevcut pastayı bölüşmek yerine pastalar üretmeliyiz,? diyen Okan Utkueri, bunu sağlamak için niş pazarlara yönelmek gerektiğini vurguladı. Sektördeki özkaynak kârlılığının enflasyonun altına indiğini de dile getiren Utkueri, konuşmasını şu sözlerle bitirdi: ?Mevcut kanalları etkin kullanmalı ve yeni kanallar yaratmalıyız. Yapılacak çok şey, gidilecek çok müşteri var. Bugün Türkiye?de özel sağlık sigortası bulunanların sayısı sadece 1,5 milyon. Konut sigortasının adedi ise 2 milyon. Son 2 yıldır satışı yapılan işsizlik sigortası ise büyük talep görüyor. Bu nedenle yeni ürünler geliştirmeli ve sektörümüzün sahip olduğu potansiyeli iyi değerlendirmeliyiz.?
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.