Yetişkin insan vücudunda ortalama olarak yaklaşık 38-46 litre su bulunur. Yani vücut ağırlığının yüzde 50-75?i sudur. Bu yüzdeler kişiye, vücut bileşimine, yaşa, cinsiyete ve diğer etmenlere bağlı olarak değişir.

Her vücut hücresi, dokusu, organı ve vücudun her türlü fonksiyon gören işlemleri için su gereklidir. Su, aslında vücudun en yüksek oranda gereksinim duyduğu besin öğesidir. İnsan vücudunun hücre içi ve dışında gerçekleşen tüm işlevleri sıvı bir ortamda gerçekleşir. Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri ve bu sayede vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi vücudun su dengesinin korunması ile mümkündür. İnsan altı hafta yiyeceksiz yaşayabilir ama, bir haftadan fazla susuz yaşaması asla mümkün değildir.

Tüm bu bilgiler ışığında tüketilen doğal kaynak sularının içeriklerinin dikkatle incelenmesi gerekir.

Doğal kaynak suyu tercihinde, seçilecek suyun mineral oranının yüksek olması, sodyum oranının düşük olması ve pH değerinin (7,5-8,5) yüksek olması en önemli noktaları oluşturmalıdır. İdeal su magnezyum, kalsiyum, potasyum gibi mineraller açısından zengin olan sudur. Bu tür sular kaynatıldıkları zaman içerdikleri minerallerin bir kısmını kalsiyum karbonata ve magnezyum karbonata dönüştürmekte ve bu mineraller tortu şeklinde kaynatılan kabın dibine çökmektedir. Bu suyun doğallığını ifade eder. Tüm bu özelliklere sahip olan doğal kaynak sularını tükettiğinizde, vücudunuzun su ihtiyacını karşılamanızın yanı sıra vücut sağlığınıza da katkıda bulunursunuz.

Günde 8-12 bardak doğal kaynak suyu içtiğinizde;

>> Vücut ısısı denetlenir.

>> Yenilen besinlerin sindirimi, emilimi ve hücrelere taşınması kolaylaşır.

>> Metabolizma sonucu oluşan zararlı maddeler atılır.

>> Hücrelerde yaşam ve sağlık için gerekli biyokimyasal tepkiler oluşur.

>> Hücreler, dokular, organlar çalışır.

>> Eklemlerin kayganlığı sağlanır.

>> Ağız, gözler ve burun gibi vücut dokuları nemlenir.

>> Cilt güzelleşir.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın