Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından Kartepe’de düzenlenen Ekonomi Zirvesi’nde konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye?nin en öncelikli meselesinin ?işsizlik? olduğuna işaret ederken, bankaların elindeki krediye dönmeye hazır 51 milyar TL?lik likiditenin, büyümenin motoru olabileceğini anlattı. Hisarcıklıoğlu; yeni bir Anayasa, Siyasi Partiler ve Seçim Yasası ile yargı reformunun hızlı bir şekilde yapılması gerektiğini de vurguladı.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bir krizden geçildiğini, 1994, 2001 krizlerinden farklı olan bu krizde büyüme ve ihracatın aşağı indiğini, işsizliğin yukarı çıktığını dile getirdi.
2006-2007 devresinde Türkiye’nin hızla büyüyeceği bir anda, büyüme grafiğinin yatay şekle geçtiğini belirten Hisarcıklıoğlu, ”Bizim alarm verdiğimiz nokta 2007 başı itibariyle başladı. Niye dersek; rehavete kapıldık. Kendi içimizde birbirimizle kavga etmeye başladık. Dünyada kriz yokken Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle beraber kendi içimizdeki kavgalar, bizim işin bereketini kaçırdı. Huzur olmadan ticaret olmaz, ticaret olmadan zenginlik olmaz. Bizim ticaretin de, ekonominin de baş ihtiyacı huzur. Kültürümüzde çok güzel bir söz, ‘birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap vardır’, biz maalesef ayrılık tarafına gittik ve hep beraber de işin bereketini kaçırdık” diye konuştu.
Dış ticarette yapısal sorunlar
2009 yılını değerlendiren Hisarcıklıoğlu; son çeyrekte özel tüketimde yüzde 3,3’lük artış olduğunu, kamu tüketiminin büyümeye yüzde 2,3’lük katkı sağladığını, yatırımlarda yüzde 1,1’lik azalmanın olduğunu bildirdi. Dış ticarette yapısal sorunun devam ettiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, bu nedenle ihracat rakamları yukarı gitse de ithalatın daha hızlı artmasının büyümeye yüzde eksi 1’lik bir puan yansıttığını ve toplamda da son çeyrek itibariyle yüzde 6’lık bir büyüme yaşandığını ifade etti.
Türkiye’nin önündeki dönemde kamunun büyümeye katkı sağlamaya devam etmesinin zor olduğunu, özel tüketim ve stoklardaki artışla beraber büyümenin bu iki ana arterden olacağını düşündüklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, yatırımların çok artacağını düşünmediklerini söyledi.
?Canlanan iç tüketim büyümeyi artırır?
Hisarcıklıoğlu 2010’a ilişkin ise canlanan iç tüketimin bu dönemde büyümeyi artıracağını, azalmış stokların yenilenmesinin de büyümeye pozitif etki edeceğini belirtti.
Rifat Hisarcıklıoğlu, bankaların elindeki likidite fazlalığına işaret ederek, ”Bankaların elinde krediye dönmeye hazır tam 51 milyar TL likidite var. Önümüzdeki dönemde bankaların elindeki bu 51 milyar TL’lik likidite bizim için ?inşallah büyümemizin motoru olur? diye düşünüyoruz, inşallah öyle davranırlarsa?” dedi.
Hisarcıklıoğlu, ekonomiyi olumsuz etkileyecek faktörlerin başında, tekrar artmaya başlayan enerji ve emtia fiyatlarının geldiğini, bu çerçevede özellikle nükleer enerjinin hızla devreye giriyor olmasının önemli olduğunu söyledi.
Olumsuz noktalardan birinin de ihracat performansının ithalat performansına yetişememesi olduğuna dikkati çeken TOBB Başkanı, kapasite kullanım düşüklüğü nedeniyle yatırımların artırılamamasının da Türkiye’nin geleceği için bir soru işareti olduğunu söyledi.
?İşsizlik Türkiye?nin ana meselesi?
Türkiye’nin ana meselesinin işsizlik olduğunu, ancak bunun çok fazla konuşulmadığını belirten Hisarcıklıoğlu, şunları ifade etti:
”İşsizliğin yukarı doğru çıktığını ve yapısal bir sorun haline dönüştüğünü görüyoruz. Bu geleceğimiz açısından çok önemli. Çünkü Türkiye’de bugün 5,6 milyon kişi işsiz, neredeyse her hanede bir işsiz var. Türkiye’nin en öncelikli birinci meselesi, odaklanması gereken iş bu 5,6 milyon artı 700 bin kişi istihdama giren insanlara nasıl iş bulacağı.
Beni en çok kahreden, bir iş adamının bana çocuğu için iş talebinde bulunmasıdır. Bir iş adamı çocuğuna iş istemez. Herkes, çocuğunun kendi işini devam ettirmesini ister. Eğer çocuğu için iş istiyorsa orada bir güven sorunu var demektir. İşte bizim hep beraber muhakkak bu tabloya eğiliyor olmamız lazım.”
Eğitim durumuna göre işsizlikte, lise ve meslek lisesi mezunlarının yüzde 16,9’unun, yüksek öğretim mezunlarının ise yüzde 12,1’inin işsiz olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu ”Eğitim sistemimizde bir problemin var olduğunun en somut göstergesi bu. Bunu tartışmaya açtığınız zaman ‘A tarafı mısın B tarafı mısın?’… Bütün dünyada meslek lisesinde okuyan yüzde 65, bizde 35. Her taraf mesleksiz işsizlerle dolu. Günümün yarısı bununla geçiyor. Bakanlar, milletvekilleri dahil olmak üzere birilerine iş arıyorlar” şeklinde konuştu.
İşsizliğe çözüm için iş dünyası kuruluşları olarak bir araya geldiklerini anımsatan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
”Bizim ana tartıştığımız konu bunların beceri dönüşümünü nasıl sağlarız? Kore bunu böyle yapmış 99’da. Biz oturmuş katsayı şu mu olsun, bu mu olsun?. Yahu arkadaş katsayıyı bırak. Önce önemli olan bu meslek liselerini nasıl cazip hale getiririz ve müfredatlarını nasıl günün şartlarına uygun hale getiririz. İki ana konu üzerine odaklanmamız lazım ki bizim ara eleman ve yetişmiş eleman sıkıntımızı burada gideriyor olmamız lazım.”
Hisarcıklıoğlu, ”En çok irdelenmeyen iki konu işsizlik ve yapısal olarak yarın problem haline dönüşecek ithalatın ihracata karşılık oranının giderek artıyor olması” dedi.
?Yapısal düzenlemelere ihtiyaç var?
Rifat Hisarcıklıoğlu, kısa vadede yapılması gerekenlere ilişkin, Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu ve Perakende sektörü Kanunu’nda yapısal bazı düzenlemelere ihtiyaç olduğunu bildirdi.
Ticaret Kanununun 25’lik paketler halinde iki parçasının iktidar ve muhalefet tarafından beraberce Meclis’ten geçirildiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, ancak sonra gündemin değiştiğini ve yasanın devreden çıktığını anlattı.
Hisarcıklıoğlu, yaklaşık 90 milyar lira olan vergi ve prim alacaklarının yeniden yapılandırılmasının gerektiğini anlattı. M. Rifat Hisarcıklıoğlu; enflasyon ve hazine faizinin çok üzerindeki kamuda gecikme faizi oranlarının düşürülmesi, kamu alımlarında yerli üretimin tercih edilmesi, ihracat yapan TIR’lara ÖTV’siz akaryakıt verilmesi, enerji üzerindeki ilinti yüklerin kaldırılması, Eximbank’ın yeni pazarlara yönelik olarak sigorta sisteminin genişletilmesi ve KOBİ’lere kredi kullanımının artırılmasına ihtiyaç olduğunu bildirdi.
?Yılın bürokratı Tevfik Bilgin?dir?
Bankacılık sektörünün daralttığı yerin KOBİ kredileri olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, özel bankaların, havaların iyi gittiği günlerde verdikleri kredilerde iş kötüye gittiğinde yüzde 10,2 azalma olduğunu anlattı. Hisarcıklıoğlu, kamu bankalarında ise kriz devresinde bile kredi hacminde bir artış sağlandığını belirterek, şöyle konuştu:
”Kriz devresinde yaklaşık 82 kez hükümetle, bürokratlarla bir araya geldim, krizin aşılması noktasında ne gibi tedbirler alınabilir diye. Burada bir kişiye teşekkür etmek istiyorum. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin var ya, yapılan işleri devrim niteliğinde ama maalesef çok gündeme gelmedi. Bence yılın bürokratı kim derseniz, Tevfik Bilgin’dir. Bu devrede en çok aktif davranan kişi o oldu. Halk Bankası ve Ziraat Bankası genel müdürlerimiz bunlara çok teşekkür ediyorum. Halk Bankası ve Ziraat Bankası, KOBİ kredilerine devam etmiştir.”
Hisarcıklıoğlu, KOBİ kredilerinde yüzde 5 azalma yaşandığını, küçük KOBİ’lerde yüzde 1, mikro KOBİ’lerde yüzde 16’lık azalma olduğunu, en büyük fırtınanın en çok desteklenecek yerde estirildiğini ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, kamu bankalarının kredilere devam ettiğini, aktif karlılıklarının da özel bankalardan daha fazla olduğuna işaret ederek, ”Özel bankalara burada çağrıda bulunuyorum. Ellerinde para da var. Eğer kredi verirlerse aktif karlılıkları da artar” dedi.
?Avrupa ve ABD?deki milli gelire yaklaşmak için onlardan daha fazla büyümeliyiz?
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin fert başına milli gelirde Avrupa ve ABD’deki seviyelere yaklaşması için onlardan daha fazla büyümesi gerektiğini dile getirerek, Türkiye’nin AB ülkelerinin 3,5, ABD’nin 4,5 katından daha fazla büyümesi gerektiğini vurguladı. TOBB Başkanı, ”Ne olur köşelerinizde değerlendirirken, başarıyı, başarısızlığı buna göre değerlendirin. Değerlendirirken sadece rakam ile rakamı, yüzdeyi mukayese ettiğiniz zaman yanlış oluyor” dedi.
Bir gazetecinin, ”Biz yapmıyoruz da Başbakan yapıyor” ifadesi üzerine, ”Ya, sen doğrusunu yap. Ben sana doğrusunu söylüyorum. Başbakan siyasetçi, sen siyasetçi misin, ben siyasetçi miyim? O iyi olanları söyleyecek, muhalefet kötü olanları söyleyecek ama biz mukayesemizi yaparken doğru yapalım” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, uzun vadede yapılması gerekenlere ilişkin, güçlü ekonomi için kaliteli demokrasi gerektiğini vurgulayarak, ”Bunları sakın birbirinden ayrı olarak düşünmeyin; demokrasi ve ekonomi. Onun için bu iki alandaki yapısal reformları öncelik sırasına bakmaksızın hızla yapıyor olmamız lazım” dedi.
Hisarcıklıoğlu, güçlü ekonomi için kamu idaresi reformu yapılması gerektiğini, kayıt altına sistemi sokmadan kaliteli demokrasiden bahsedebilmenin mümkün olmadığını, bunun için vergi sistemini kaliteli, şeffaf ve ödenebilir bir hale getirmek gerektiğini söyledi.
TOBB Başkanı, ”Şu anda içeriye olan borçlarını takip edemediğimiz, belediyelerin harcama alanları yarın bize ne yük getirecek bilmiyoruz. Özellikle eğitim sistemi ve beceri dönüşümünü ele almamız lazım. Yeni bir Anayasa ki biz ilk günden beri söylüyoruz baştan aşağı yeni bir anayasa, siyasi partiler ve seçim yasası, hukuk, yargı mevzuat reformlarını hızlı yapıyor olmamız lazım. Türkiye’nin gündeminde, tartışması ve ortak akılla kamplaşmadan çözmesi gereken işler bunlar. Bu yapısal reformları yapamadığımız sürece ben bunları talep etmeye devam edeceğim, inşallah bir gün birileri gelecek yapacak. Ama bunu bir an önce yapmamıza ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
?Türk özel sektörü ne yapabileceğini gösterdi?
Milletlerin yarış içinde olduğunu, kimsenin yerinde saymadığını belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
”Berlusconi, Kaddafi’nin elini boşuna mı öptü? Mantıklı bulduğum için değil ama niye öptüğünü hepiniz biliyorsunuz. Türk özel sektörü ne yapabileceğini şu 30 yılda bize gösterdi. 30 yıl önce Suudi Arabistan bizden zengindi, Yunanistan’la eşittik. Şimdi Suudi Arabistan’dan da Yunanistan’dan da zenginiz. Fırsat verildi bu ortaya çıktı. Artık koşmak için, uzun vadeyi yakalamak için şu yapısal reformları yapmamız lazım. Eğer bunlara odaklanabilirsek inşallah Türkiye’nin geleceği bugünküne göre daha iyi olacak.”
Hisarcıklıoğlu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
-Hisarcıklıoğlu, TOBB ile Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından Kocaeli Kartepe’de düzenlenen Kartepe Ekonomi Zirvesi’nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ”Gömleğiniz toz pembe bir renk taşıyor ama konuşmalarınız pek öyle değil. 2010’a nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna Hisarcıklıoğlu, şu karşılığı verdi:
”Konuşmam da pembe, ‘ben gelecekten umutluyum’ diyorum. 2010’a umutlu bakıyorum. Kesinlikle hiçbir zaman hayatımın hiçbir devresinde umutsuz olmadım. 2010’un başlangıcındaki verilere baktığınız zaman müthiş umut verici rakamlar var. Bunun desteklenmesine ihtiyaç var diye öyle söyledim, sakın umutsuzluk falan çıkmasın. 2010’a ilişkin verdiğimiz rakamlara göre önümüz açılıyor ama yapılması gerekenler var, onu söylüyorum. Yani iyi olacak, iyi olacak ama yapılması gerekenler yapılırsa çok daha iyi olacak. Hiç negatif olmadım, hep umutluyum ben. Nelere dikkat edilmesi gerektiğini koydum ortaya, bunları siyasi mülahazayla yapmadım” diye konuştu.
”Bu sene erken seçim bekliyor musunuz?” sorusuna üzerine Hisarcıklıoğlu, ”Başbakan MÜSİAD’da ‘yok’ dedi haberiniz olsun. 337 milletvekili var, ‘yok’ dediyse ‘yok’ diyeceğiz” diye konuştu.
?Yeniden yapılandırmaya ihtiyaç var?
Hisarcıklıoğlu, vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin, devletin istihdam artırıcı destekler verdiğini, ancak devlete borcun olmaması şartını aradığını hatırlatarak, ”Şimdi bunların devlete borcu var öbür taraftan da özellikle istihdam üzerindeki yükler açısından devlete çok önemli katkıları var. Özellikle bu devrede defosuz hale getirmek lazım ki onlara katkı sağlamaya ve finans noktasında destek olmaya devam edilsin. İşin özü bu. Bu prim yeniden yapılandırılması bir ihtiyaç. ‘Bu iş adamları af ister maf ister’ demeyin” şeklinde konuştu.
?Türkiye lojistik ana arteri olacak?
Hisarcıklıoğlu bir soru üzerine, Fransız Ekonomi Bakanının, bir Japon iş adamına ”1 milyar doların olsa hangi ülkelere yatırım yaparsın” diye sorduğunu, onun da ”500 milyon dolarıyla Brezilya’ya enerji üzerine, 500 milyon dolarıyla da Türkiye’ye lojistik üzerine yatırım yaparım” dediğini anlattığını aktardı.
Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
”Türkiye’nin geleceğinin hangi noktada olduğunu düşünün diye söylüyorum. Türkiye önümüzdeki dönemde bir lojistik ana arteri olacak. Çünkü dünyanın üretimi tekrar Türkiye’nin doğusunda olmaya başladı. Yüzde 51’i Türkiye’nin doğusunda. Tüketim de Türkiye’nin batısında. Türkiye eğer rolünü iyi oynarsa tarihi İpek Yolu’nun canlandırılması dahil olmak üzere eğer bunları oynayabilirse önümüzdeki dönemde tekrar ticaret yollarının üzerinde olan ve dünyanın lojistik ana merkezlerinin ticaretinin ana toplar ve atardamarının olduğu yer Türkiye olacak. Ama rolümüzü iyi oynamamız lazım.”
Bunun bir strateji ve hedef işi olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, gümrük kapılarını modernleştirme çabalarının da altında bunun yattığını anlattı. Bu konuda Suriye ve Gürcistan’la görüşmelerinin devam ettiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, ”Ticaret yollarının üzerinde oturursanız huzur içinde yaşarsınız. Dünyadaki hiçbir ülke buradaki huzuru bozmak istemez, mal akışında aksaklıklar olur diye. Ticaret yollarının üzerinde oturursanız zenginlik bulaşır” diye konuştu.
?Savorona için üzerimize düşeni yaparız?
TOBB’un Savarona’yı alıp almayacağına ilişkin bir soru üzerine de Hisarcıklıoğlu, Savarona’nın Atatürk’ün mirasını taşıdığını öteki taraftan Türkiye’yi ziyaret eden devlet adamlarını ağırlamak için böyle bir yatın korunabileceğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
”Niye satılmış, kiralanmış mantığını anlamış değilim. Bugün ihtiyaç var. Sayın Cumhurbaşkanı Türkmen Cumhurbaşkanı’nı Antalya’da bu yata bindirdi ve adam hayran oldu. Türkiye Cumhuriyeti devletine yakışır nitelikte bir yat. Savarona yatı Atatürk’ün yatı olmasa da böyle bir yat devlet için ihtiyaç, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın bu şekilde yabancı misafirlerini ağırlaması için. Ama ‘biz işletelim kar edelim…’ Kahraman Sadıkoğlu kar edemedikten sonra benim kar edebilmem mümkün değil. Devletimizin böyle bir şeye ihtiyacı varsa biz üzerimize düşeni, sadece biz değil öteki kurumlar da yapar. Odalar Birliği yönetim kurulunda değerlendirdikten sonra yönetim kurulu bu işe karar verir.”
Bir gazetecinin ”TOBB’un Başbakan’a helikopter aldığı” yönündeki ifadesi üzerine Hisarcıklıoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın böyle bir helikoptere ihtiyacı olduğunu belirterek ”Şartlarınız müsaitse alın” dediğini anlattı. Hisarcıklıoğlu, ”Sonuçta her şeyimiz devlet. Devletimize aldık, şahsa almadık. Savarona ile ilgili böyle bir talep gelirse o zaman başka noktadan bakarız. Yine bunu yönetim kurulunda değerlendireceğiz” dedi.
Karşılıksız çeklerdeki hapis cezasının kaldırılması konusunda bir çalışma bulunduğunu anımsatan Hisarcıklıoğlu, ”Hapis cezası kaldırıldığı zaman bir şeyi yapıyor olmamız lazım. Bankalar kredi verecekleri zaman protesto olan senedini görüyorlar karşılıksız çek, senet verenleri görebiliyor, biz göremiyoruz. Ticarette ben de bunları bilmeliyim. Eğer şeffaflık esassa, nasıl bankalara açıyorsa bir şirket hakkındaki bilgileri bütün herkese açman lazım. Ben bilmeliyim, karşılıksız çeki ne kadar, senedi ne kadar. Riski alıyorsam ben bileyim, öbür taraftan da hapis cezasının kalkması lazım. Ama ikisinin at başı olması lazım” diye konuştu.
Meslek liseleri
Meslek liselerine ilişkin bir soru üzerine de Hisarcıklıoğlu, ”Meslek liseleri içeriği aynı kaldıktan sonra sayısı artsa ne olur? Adamın önünü kapatmışsın. ‘Sen meslek lisesine gidersen en üst tepeye çıkabilirsin’ diye önünü açmak lazım. Mevcut müfredatta bakın dünyada bilgisayar var. Neye ihtiyacı var? Bilgisayar kullanmaya, İngilizceye ihtiyacı var.. Peki biz bunu veriyor muyuz? Vermiyoruz. İstediğin kadar meslek lisesi aç, neye yetecek? Tablo onu gösteriyor. İki şey çok önemli, meslek lisesinde okuyan çocukların geleceğinin önünü açmak lazım, müfredatını da günün şartlarına göre yeniden yapılandırıyor olmamız lazım” dedi.
Orta yaştaki işsizlikle ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile çalıştıklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, ”Meslek edindirme noktasında ortak bir çalışmamız bitmek üzere. Bittiği zaman sizlerle paylaşacağız. Çok yakın zamanda belki istihdam çalıştayına da kalmadan bunun açıklamasını yapacağız” dedi.
Perakende sektöründe şu anda hiçbir kural bulunmadığını belirten Hisarcıklıoğlu, ”İki alışveriş merkezi olan birisi olarak söylüyorum, müthiş bir kuralsızlık var. Kuralsızlığın olduğu yerde vahşi kapitalizm devreye girer” diye konuştu.
Bu konudaki taslak üzerinde 2004’ten bu yana ortak olarak çalıştıklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, ”Bu yasama döneminde çıkar mı kanun?” sorusuna, ”Çıksın istiyorum ben, bir an önce çıkmasını istiyoruz” yanıtını verdi.
Anayasa değişimine ilişkin de Hisarcıklıoğlu, ”Keşke uzlaşılsa da? yeni bir Anayasa’ya ihtiyaç var, tamamının yeniden değişmesine ihtiyaç var” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.