Günümüzde araç sahibi olan her bireyin merak ettiği konulardan biri de trafik kazalarında hukuki sorumluluk meselesidir. Özellikle İstanbul gibi metropol şehirlerimizde her gün trafiğe çıkan araç sayısının fazlalığı göz önüne alındığında araç sahiplerinin sorumluluklarını ve sigorta teminatının kapsamını, sigorta şirketi ile ihtilaf yaşamamak için özen gösterilmesi gereken konuları bilinmesi önem taşımaktadır.
Zorunlu Trafik Sigortası
Karayolları trafik kanununa göre araç sahibi başta olmak üzere, aracın uzun süreli kiralanması halinde kiracı, aracın kullanma amacıyla bedelsiz olarak verilmesi halinde aracı kullanan, aracın rehni halinde ise rehin alan meydana gelecek trafik kazalarından hukuki olarak sorumlu tutulacaktır.
Bu kişilerin sorumluluğu, kusura dayanmayan bir tehlike sorumluluğudur. Yani Motorlu bir aracın işletilmesi maddi bir zarara ya da bir şeyin hasara uğramasına sebep olmuşsa araç sahibi kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru olmasa da sırf bu aracı kullanarak bir tehlike yarattığı düşüncesiyle sorumlu tutulmaktadır. Görüldüğü gibi bu konuda araç sahiplerine ve yukarıda saydığımız diğer kişilere hukuki anlamda çok ağır bir sorumluluk getirilmiştir. Bu ağır sorumluluğun hafifletilmesi için de Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kısaca Trafik sigortası dediğimiz uygulama getirilmiştir. Hukukumuza göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmayan araçların trafiğe çıkması yasaktır.
Zorunlu Mali sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin, 3. kişilere verdiği zararları karşılamak üzere oluşturulmuş bir zarar sigortası türüdür. Sigortacı, motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, Karayolları Trafik Kanunu?na göre araç kullanıcısına düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Yani Trafik sigortası işletenin 3. kişilere verdiği zararları karşılamaktadır. İşletenin kendisine gelen zararlar sigorta kapsamı dışındadır.
Örneğin sigortalı aracın maddi hasarlı bir trafik kazasına karışması halinde sadece sigorta ettirenin aracı hasara uğramışsa, diğer araçta herhangi bir hasar mevcut değilse burada üçüncü bir kişiye zarar verilmediğinden sigortalı aracın uğradığı hasar sigorta kapsamında değildir. Ancak sigortalı aracın bir yayaya çarpması haline yaya 3. kişi konumunda olacağından hasar sigorta teminatı kapsamındadır. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise böyle bir olayda sigorta şirketinn sigorta limiti kadar sorumlu olduğudur. Sigorta şirketi limitin üzerindeki bir zarardan sorumlu tutlamayacaktır.
Yine kazada zarar görenin sigorta ettirenin eşi, altsoyu (çocukları, torunları) ve üstsoyu(anne ve babası) veya sigorta ettirenin kendisiyle birlikte yaşayan kardeşi olması durumda bu hasar sigorta kapsamı dışında kalacaktır. Çünkü trafik sigortası sigorta ettirenle belli bir dereceye kadar yakınlığı bulunanların mallarına gelen zararları kapsamamaktadır.
Birçok araç sahibi hatır için arabasını bir arkadaşına, dostuna geçici süreli kullanma amacıyla verebilmektedir. Peki böyle bir durumda risk gerçekleşirse bu risk sigorta teminatı kapsamında olacak mıdır? Kazada yaralan veya ölen kişi hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya araç bu kişiye hatır için karşılıksız verilmişse zorunlu trafik sigortasından yararlanma imkanı yoktur. Yani bu durumda sigorta bu zararı karşılamayacaktır.
Alkollü araç kullanılması meselesinde ise meydana gelen hasarın sigorta teminatı içinde olabilmesi için kazanın sürücü alkollü olmasaydı dahi gerçekleşebilecek nitelikte olması gerekmektedir. Yani kaza sadece araç sürücüsünün alkollü olması (kendi kusuru) neticesinde gerçekleşmiş ve hasar meydana gelmişse bu hasar sigorta şirketince karşılanmayacaktır.
Kasko
Zorunlu Trafik Sigortasının yanında bir de Kasko Sigortası dediğimiz bir sigorta türü mevcuttur. Zorunlu trafik sigortasından farklı olarak kasko sigortası sadece sigortalı aracın uğrayacağı hasarları teminat altına almaktadır.
Kaskoda araç sahibinden bağımsız olarak aracın sigortalanması söz konusu olduğundan hasarlı bir trafik kazasında sürücünün kusurlu olup olmamasının önemi yoktur. Hasarın sigortalının kasıtlı bir hareketi neticesinde meydana gelmemiş olması şartıyla, sürücü %100 kusurlu olsa da sigorta şirketi hasarı karşılamakla yükümlüdür. Ancak kaskoda da kaza yapan sürücünün ehliyetsiz olması veya sürücünün alkollü olması ve kazanın alkolün etkisiyle meydana gelmiş olması halinde sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmamaktadır.
Kasko sigortasını yapan sigorta şirketi sigortalı aracın hasarını ödedikten sonra kazada kusurlu bulunan kişilere rücu etme hakkına sahiptir. Yani sigortacı ödediği hasar bedelini kusurlu hareketiyle trafik kazasına sebebiyet veren kişiden talep edebilecektir
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.