Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) tarafından hazırlanan sektörün ilk envanteri olma özelliği taşıyan Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu kamuoyuna sunuldu. Raporun tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda konuşan ASÜD Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çallı, ?Arzın en fazla olduğu aylarda talep en dip rakamlara ulaşıyor. Süt fiyatlarında bir denge yok. Sütte fiyatın dengeli bir hale gelmesi için müdahale kurumunun devreye girmesi gerekiyor? dedi.
Konuşmasında uluslararası ve ulusal sektör sorunlarına da değinen ASÜD Başkanı Harun Çallı, kurulduğu günden bu yana çok kısa zaman geçmesine rağmen ASÜD?ün sektörün en yüksek temsil kabiliyetine sahip sivil toplum kuruluşu haline geldiğini belirtti. Çallı, ?Kısa sürede gerçekleşen bu gelişme, sadece Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri sektörüne odaklı bir yapı ihtiyacının ne denli önemli olduğunun bir kanıtı? diye konuştu. Avrupa Birliği?ne ihracatta bir takım sıkıntılar yaşadığımızı dile getiren Çallı, bu sıkıntıların başında AB tarafından 2001 tarihinden bu yana hijyen yetersizliği ve daha da önemlisi gıda güvenliği açısından riskli ülke ilan edilmiş olmamızın kabul edilemez olduğunu, ASÜD kurulurken en büyük ve öncelikli hedeflerinin ?İhracat Yapabilir Bir Türkiye? olduğunu söyledi. Harun Çallı, bu anlamda attıkları en büyük adımın Uluslararası Sütçülük Federasyonu?na (IDF) resmen üye olmak olduğunu vurguladı. Bu ilk adımla Türk Süt ve Süt Ürünleri sektörünü dünya süt ligine taşımış olmanın ASÜD olarak gururunu yaşadıklarını sözlerine ekledi. Bunun gereği olarak da AB?de lobi faaliyetlerini başlatmış olduklarını belirten Harun Çallı, ?IDF faaliyetlerine uzmanlarımız ve akademisyenlerimizle etkin katılım sağlamanın yanı sıra ARCADIA adlı lobi şirketiyle de çalışmaları profesyonel bir kanaldan takip ediyoruz? dedi.
Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma
ASÜD, uluslararası arenada çözüm yolunda başlatmış olduğu bu sürecin başta Tarım ve Köyişleri Bakanlığımız olmak üzere, tüm paydaşların desteği ve iş birliği ile mümkün olacağı görüşünde. bu nedenle ?AB Sürecinde Türkiye Süt Endüstrisi ve Bölgesel Kalkınma? çalıştaylarını farklı illerde sık aralıklarla sürdürmeye devam ediyor. Bu noktada ?Sürdürülebilir Kırsal Kalkınma? hedefi ASÜD?ün bir diğer önemli önceliği. Tüm bu idealleri gerçekleştirebilmek, doğru politikalar üretebilmek için reel verilere ihtiyaç olduğu kesin. Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu, sektörün bu ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor.
2009 yılı rakamlarına göre dünya toplam süt üretimi 695 milyon ton, 12.2 milyon tonluk üretimle Türkiye dünya sıralamasında 15. sırada. Aynı zamanda IDF?e üye ülkeler arasında da 9. sırada. Bu rakamsal veriler ışığında bakıldığında durum memnuniyet verici.
Süt dünyada da zor durumda
Dünya genelinde süt sektörü son 2 yıldır son derece zor deneyimlerden geçiyor. 2007 yılında, tarihi düzeyde artmış olan süt fiyatları, 2009 yılının ortalarına doğru aynı dönemin en düşük düzeyine indi. Fiyatlardaki bu istikrarsızlık, sektörde karamsarlığa neden oldu. Konuşmasında, müdahale alımları gibi eski moda politikalarla dünya süt sektöründe kararlılık sağlanmaya çalışılmasının sektörü çözüme yaklaştırmaktan çok uzaklaştırdığını ifade eden Harun Çallı, dünyada yaşanan bu kaosun ancak gerçekçi bir talep artışı ile aşılacağı görüşünde.
Ulusal Sütçülük sektöründe de durumun, dünyada da yaşanan sıkıntılardan farklı olmadığını belirten Çallı, ?Dönemsel süt arzından ortaya çıkan dalgalanmalar, bölgesel farklılıklar, birbirinden bir çok konuda farklılık gösteren işletmeler, temel girdilerde ve özellikle yem fiyatlarında süt fiyatına endeksli spekülatif artışlar, süt fiyatlarını doğrudan etkilemektedir? dedi.
Süt fiyatları
Eylül ?Aralık 2009 ayları arasında 63 kuruştan 85 kuruşa yükselen çiğ süt üretici fiyatları bu artış oranı ile yüzde 35 gibi yüksek bir rakama denk geldi. Çiğ süt üretimi ve arzının minimuma indiği bu dönemde, mevsimsel dalgalanmaların sübvanse edilmesine rağmen, AB-27 ortalamasına bakıldığında da Ağustos -Aralık 2009 döneminde çiğ süt üretici fiyatlarının çiftlikten çıkışının yüzde 37.5 oranında arttığı görülüyor. Ancak Avrupalı süt üreticilerinin fiyat protestosu sonucu, yaklaşık 300 milyon euro destek aldığı düşünüldüğünde, Avrupalı üretici ve sanayici için bir sorun olmadığı ortada.
Ülkemizde ise sanayici süt arzının sınırlı, fiyatın ise en yüksek olduğu bu dönemde artıştan anında etkileniyor ve rekabet koşulları karşısında, ürün fiyatlarını da değiştiremeyeceği için büyük sıkıntı yaşıyor. Sonuç olarak ne üretici ne de sanayici iyi gibi görünen bu artışı olumlu değerlendiremiyor. Bu bağlamda çözümün, bölgesel farklılıkların ve işletme büyüklüğünün, laktasyona ilişkin dönemsel farklılığın gözetildiği ve maliyet unsurlarının bilimsel anlamda değerlendirilerek süt fiyatının oluşturulması olduğu görülüyor. Ancak süt üretimimizi ve sanayimizi geliştirmek, süt tüketimini artırıp daha sağlıklı bir toplum haline gelmek ve ülkemizi süt ihracatçısı konumuna getirmek için fiyat ve kalite kavramlarının daha anlamlı bir içeriğe kavuşması gerekiyor. ASÜD Başkanı Harun Çallı, ?Bu hedeflerin biran önce sağlanabilmesi için Hayvancılık ve Sütçülük Destekleme ve Uygulama Esasları öncelikle paydaşlarla birlikte belirlenmelidir? diyor.
Sektörün diğer önemli problemi ise kayıtdışı. Türkiye?de 12 milyon tonu bulan üretimin sadece yüzde 27?si modern işletmelere gitmekte ve kayıtlı olarak işlenmekte. Geriye kalan kısmı ise sadece ekonomik açıdan değil, aynı zamanda ?hijyen ve gıda güvenliği? açısından da sağılıksız şekilde tüketiciye sunulmakta. Oysa AB?de sanayide işlenen süt yüzde 95 gibi çok yüksek seviyelerde. ASÜD?e göre bu sorunun çözümünde ?Ambalajlı tüketim? oranının artırılması ve ?İhracat yapabilir? olmak yatıyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.